Gebelerin gestasyonel diyabet tarama testine yaklaşımlarının değerlendirilmesi
Amaç: Bu çalışmada gebelerin gestasyonel diabetes mellitus (GDM) tarama testine yaklaşımlarını değerlendirmek amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırmaya gebeliğinin 24-28. haftasında, 18 yaş ve üzerinde, gebelik öncesi bilinen Tip I veya Tip II DM tanısı olmayan ve tekil gebeliği olan 102 kadın alınmıştır. Gebelerin sosyo-demografik özellikleri, GDM açısından risk faktörleri, GDM tarama testi yaptırma durumları, tarama testi yaptırmayanların yaptırmama nedenleri sorgulanmıştır. Gebelerin 50 gram glukoz yükleme testi yaptırma durumları, kilo, vücut kitle indeksi (VKİ), plazma glukoz ölçümleri ve OGTT sonuçları risk faktörlerine göre karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya alınan 102 gebenin 53’ü (%51,96) GDM tarama testi yaptırmamıştı. Test yaptırmama nedeni olarak; gebelerden yedisi (%13,2) şeker içilmeden başka bir yöntemle tarama yapılması gerektiğini, altısı (%11,3) doktorunun önermediğini, altısı (%11,3) medyada zararlı olduğunu okuduğunu, altısı (%11,3) bebeğine zarar vereceğini düşündüğünü, altısı (%11,3) da test hakkında bilgisi olmadığını belirtti. On (%18,9) gebe ise bir neden belirtmedi. Gebelerden 89’u (%87,3) risk grubundaydı. En yüksek oranda saptanan risk faktörü anne yaşının 25’in üzerinde olmasıydı (%79,4). Ayrıca birinci derece akrabalarda Tip II DM olan (%27,4), önceki gebeliğinde 4 kg üzerinde bebek doğurma öyküsü olan (%8,8), önceki gebeliğinde GDM tanısı alan (%3,9) gebeler de vardı. GDM açısından riskli gruptaki gebelerde; yaş, kilo, VKİ ve 50 g OGTT ortalamaları diğer gruba kıyasla anlamlı olarak yüksek bulundu. OGTT yaptıran 49 kadından altısında (%12,24) GDM saptandı ve altısı da risk grubundaydı.
Sonuç: Gebelerin GDM tarama testi yaptırma oranları giderek azalmaktadır. Bunun nedeni eğitim düzeyi ya da sosyo-demografik özellikler değildir. Gebeler özellikle medya aracılığıyla yanlış bilgiler edinmektedir ve konunun önemi yeterince anlaşılamamaktadır. Bu anlamda sağlık çalışanlarına önemli görevler düşmektedir. GDM ile ilişkisi kanıtlanmış olan risk faktörleri gebe ile ilk karşılaşmada sorgulanmalı, riskli gebelerde tarama testi erken dönemde yapılmalı, testi yaptırmak istemeyen gebeler de en azından daha sık kan glukoz ölçümleri ile izlenmelidir.
Tam Metin
Giriş
Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) gebelik sırasında başlayan veya tespit edilen ve doğumdan sonra düzelen glukoz intoleransıdır.(1) Gebelik sırasında ortaya çıkan bu durum GDM olabileceği gibi daha önce tanı almamış glukoz intoleransı, Tip II DM veya latent evredeki Tip I DM olabilir.(2) GDM’nin gerçek prevalansı bilinmemekle beraber Tip II DM prevalansı ile korelasyon göstermektedir. Çalışılan popülasyona ve kullanılan tanı testine bağlı olarak GDM görülme sıklığı %1-14 arasında değişmektedir. (3) Normal bir gebelik, ikinci trimesterde başlayan insülin rezistansı, kompensatuvar β-hücre artışı ve hiperinsülinemi ile seyreden bir dönemdir. Bu durumun nedeni annede adipoz dokunun artması ve plasentadan salgılanan diyabetojenik hormonlardır. Diyabetik olmayan gebelerde insülin üretiminin artırılmasıyla insülin direncindeki bu artış kolaylıkla karşılanmaktadır. Normal koşullarda yeterli insülin salgılayabilen fakat gebelikte artan insülin ihtiyacını karşılayamayan kadınlarda gestasyonel diyabet oluşmaktadır. GDM gelişen kadınlarda altta yatan metabolik bir disfonksiyon varlığı akla gelmelidir.(4,5)
Maternal ve yenidoğan komplikasyonları GDM varlığında artmaktadır.(6) GDM’ye bağlı olarak polihidramnios, gebeliğin indüklediği hipertansiyon, preterm eylem, makrozomik fetüs ve bununla ilişkili doğum travması, sezeryan sıklığında artış meydana gelebilmektedir. Uzun dönemde ise bu hastalarda Tip II DM gelişme riski vardır. GDM’nin erken tanısı ve tedavisi ile fetusta ortaya çıkabilecek fetal makrozomi ve buna bağlı olarak gelişebilecek omuz distosisi, doğum travması, uterin atoni, sezaryen sıklığında artış oranı, yenidoğan döneminde ortaya çıkan metabolik komplikasyonlar büyük ölçüde önlenip, maternal ve fetal morbidite ve mortalite azaltılabilmektedir.(7,8)
GDM tanısı için çeşitli tarama yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlar içinde en yaygın kullanılanı 50 g oral glukoz tarama testidir (50 g OGTT). Bu testin bütün gebelere mi, yoksa GDM için risk faktörü olanlara mı uygulanması gerektiği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.(7) Çalışmamızda yaygın bir sağlık sorunu olan ve maternal-fetal komplikasyonları sebebiyle önem arz eden GDM açısından gebelerin tarama testine yaklaşımlarının değerlendirilmesi, tarama testi yaptırmama nedenlerinin sorgulanması amaçlanmıştır. Araştırma tanımlayıcı tiptedir.
Gereç ve Yöntem
Çalışmaya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Poliklinikleri’ne 1 Mayıs-30 Haziran 2018 tarihleri arasında başvuran, 24-28. gebelik haftasında 102 gebe dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen gebelere sözel olarak çalışma hakkında bilgi verilmesini takiben yazılı onamları alınmıştır. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Poliklinikleri’ne başvuran tüm hastalar göz önünde bulundurulduğunda gebelik haftası 24-28. hafta aralığında olan hasta sayısının günlük ortalama üç olduğu kayıt sekreterliğinden öğrenilmiştir.
Buna göre araştırmanın veri toplanması planlanan 01 Mayıs- 30 Haziran 2018 tarihleri arasında hastaneye 24-28. gebelik haftasında toplam 120 gebenin başvurması öngörülmüştür. Bu nedenle evren büyüklüğü 120 kabul edilmiştir. Örneklem büyüklüğü, evreni bilinen örneklem büyüklüğü hesaplama formülü ile (n=Nt2pq/d2(N-1)+t2pq) hesaplandığında; %95 güç ve %5 örneklem hatası (tip-I hata) için toplam ulaşılması gereken gebe sayısı 92 bulunmuştur. Ancak 102 gebe ile araştırma tamamlanmıştır.
Katılımcıların sosyodemografik özellikleri, VKİ, gebelikte alınan kilo, kronik hastalık varlığı, GDM tarama testi yaptırma durumları, GDM tarama testi yaptırmayan gebelerin yaptırmama nedenleri, daha önceki gebelikte GDM varlığı, GDM risk faktörleri olup olmaması anket yoluyla sorgulanmıştır. İlk başvurudaki AKŞ, ölçülmüş ise HbA1c, 50 gr OGTT, 100 g OGTT sonuçlarına sağlık kayıtlarından ulaşılmıştır.
Araştırmaya dahil edilme kriterleri: 18 yaş ve üzerinde olmak, gebelik öncesi bilinen Tip I veya Tip II DM tanısı olmamak, tekil gebeliği olmaktır. Ulusal Diyabet Konsensus Grubu’na göre GDM risk faktörleri anne yaşının 25’ten büyük olması, önceki gebeliğinde GDM tanısı alma, gebelik öncesi glu-koz intoleransı tanısı, 1. derece akrabalarında Tip II DM varlığı, gebelik öncesi VKİ≥25 kg/m² olması, önceki gebeliğinde LGA’lı (>4000gr) bebek öyküsü, kötü perinatal hikaye (missed abortus, malformasyon, polihidramnios, ölü veya preterm doğum), önceki gebelikte annenin 20 kg ve üzerinde kilo almış olması, açlık kan şekeri 95mg/dl ve üzerinde olması ve polikistik over sendromu şeklindedir.(9)
Çalışmaya dahil edilen 102 gebe, GDM risk fak-törleri varlığı açısından sorgulanarak, en az bir risk faktörü olanlar ve hiçbir risk faktörü olmayanlar olarak iki gruba ayrılmıştır. GDM için 50 g glukoz yükleme ile tarama yapılmıştır. 50 g glukoz yükleme sonrası 1. saat plazma glukozu (PG) eşik değeri 140 mg/dl kabul edilmiştir. Glukoz yükleme testi pozitif olan (PG≥140 mg/dl) kadınlarda GDM tanısı için 100 g OGTT yapılmıştır. 100 g OGTT sonucu değerlendirilirken Carpenter ve Coustan kriterleri kullanılmıştır.(10) Bu test sonucunda en az iki değer yüksek ise (açlık PG ≥95 mg/dl, 1.saat PG ≥180mg/dl, 2.saat PG ≥155 mg/dl, 3.saat PG ≥140 mg/dl) GDM tanısı konulmuştur. Glukoz yükleme testinde 1.saat PG ≥180 mg/dl olması GDM tanısı konulması için yeterli bulunup bu durumda OGTT yapılmamıştır.
İstatistiksel Analiz
Tanımlayıcı istatistikler n (%), ortalama±standart sapma (SS) ve medyan (min-maks) değerleri ile sunulmuştur. Normallik testinde gruptaki örneklem sayısı 50’den küçük olduğunda Shapiro Wilks, büyük olduğunda Kolmogorov-Smirnov testi kullanılmıştır. Kategorik değişkenler arasındaki ilişkilerin analizinde Fisher’s Exact Test veya Pearson ki-kare testi kullanılmıştır. İki grubun ölçüm değerleri arasındaki farkın analizinde normal dağılıma uymadığı durumda Mann-Whitney U testi, uyduğu durumda Student’s t testi kullanılmıştır. Analizler SPSS 20.0 paket programı ile yapılmıştır. 0,05’den küçük p değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Çalışma önce-sinde Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan 03.05.2018 tarih ve 09/11 karar numarası ile onay alınmıştır.
Bulgular
Çalışmaya toplamda 102 gebe dahil edildi. Katı-lımcıların yaş ortalaması 29,6±5,3, kilo ortalaması 73,7±13,7, VKİ ortalaması 28,1±5,1 olarak hesaplandı. Öğrenim durumuna bakıldığında en fazla lise mezunu vardı (%28,4). Katılımcılardan 71’i (%69,6) ev hanımıydı, 30’u (%29,4) çalışıyordu. Dokuz gebede kronik hastalık öyküsü mevcuttu. Gebelik tanısı aldığı ilk vizitte kan şekeri ölçülen 73 (%71,6) gebe vardı. Hastaların bazı demografik ve klinik özellikleri Tablo 1 ve Tablo 2’de verilmiştir.
Yüz iki gebenin 53’ü (%51,96) GDM tarama testi yaptırmamıştı. Gebelerin 50 g OGTT yaptırmama nedenleri Şekil 1’de verilmiştir. Gebelerin %13,2’si (n=7) şeker içmeden başka bir yöntemle tarama yapılması gerektiğini, %11,3’ü (n=6) doktorunun önermediğini, %11,3’ü (n=6) medyada zararlı olduğunu okuduğunu, %11,3’ü (n=6) bebeğine zarar vereceğini düşündüğünü, %11,3’ü (n=6) test hakkında bilgisi olmadığını, %9,4’ü (n=4) de daha önceki gebeliğinde OGTT yaptırırken bulantı kusma gibi sorunlar yaşadığı için OGTT yaptırmadığını belirtti. On gebe (%18,8) ise sebep belirtmedi.
Çalışmaya alınan 102 gebenin araştırılan GDM risk faktörlerinin dağılımı Tablo 3’de verilmiştir. En yüksek oranda saptanan risk faktörü anne yaşının 25’in üzerinde olmasıydı (n=81, %79,4). Bunun yanında 1.derece akrabalarda Tip II DM olan %27,4, önceki gebeliğinde 4 kg üzerinde bebek doğurma öyküsü olan %8,8, önceki gebeliğinde GDM tanısı alan %3,9 gebe vardı.
Çalışmaya dahil edilen 102 gebe GDM risk fak-törleri varlığı açısından sorgulandı. Bu risk taraması sonucunda 89 (%87,3) gebe GDM açısından riskli gruptaydı, 13 (%12,7) gebede hiçbir risk faktörü yoktu. Risk faktörü taşıyan ve risk faktörü taşımayan iki grubun yaş, gebelik başlangıcındaki VKİ, 24-28. haftalardaki kilo, gebelik saptandığında bakılan AKŞ ve 50 g OGTT ortalamaları Şekil 2’de verilmiştir. Yaş, kilo, VKİ ve 50 g OGTT ortalamaları risk faktörleri bulunan grupta anlamlı olarak yüksek bulundu.GDM risk faktörleri ile OGTT sonucu arasındaki ilişki incelendi. Araştırmada OGTT yaptıran katılımcıların altısında (%12,24) GDM tespit edildi.
GDM bulunan katılımcıların tamamı 25 yaş ve üzerindeydi; %50’sinde önceki gebelikte de GDM vardı; %33,3’ü obezdi; %33,3’ünün LGA bebek öyküsü vardı ve yine %33,3’ünde polihidramnios vardı (Tablo-4). GDM tarama testi yaptıran (n:49) ve yaptırmayan (n:53) iki grup arasında maternal yaş, eğitim düzeyi, çalışma durumu açısından anlamlı fark saptanmadı. GDM tarama testi yaptıran grupta kilo, VKİ ve gebelikte alınan kilo değerleri daha yüksekti ve gruplar arasındaki fark anlamlıydı (p=0,001). Eğitim düzeyi ve çalışma durumunun GDM tarama testi yaptırma üzerine anlamlı etkisi olmadığı saptandı.
GDM tarama testi yaptırma durumuna göre klinik ve demografik özelliklerin karşılaştırılması Tablo 5’de verilmiştir. GDM tarama testi yaptırma durumuna göre risk faktörlerinin karşılaştırılmasında anne yaşı dışındaki risk faktörleri iki grup arasında benzer bulundu. GDM tarama testi yaptırmayan grupta anne yaşının 25’ten büyük olma oranı anlamlı derecede daha yüksekti (p=0,028). GDM tarama testi yaptırmayan 53 gebenin 47’si (%88,67) risk grubundaydı. Tarama testi yaptıran 49 gebenin yedisi (%14,28) GDM açısından risk taşımıyordu. Altı gebede GDM saptandı ve altısı da risk grubundaki gebelerdi. Bu gebelerin üçünde 50 g glukoz yükleme test sonucu 180 mg/dl üzerindeydi ve 100 g OGTT yapılmadan GDM olarak değerlendirildi. Aynı zamanda 50 g glukoz yükleme testi ≥180 mg/dl olan üç hasta önceki gebeliğinde GDM saptanmamıştı. Bir gebede 50 g OGTT yapılmadan 100 g OGTT ile GDM tanısı konmuştu. Saptanan altı GDM hastasının ikisinde insulin tedavisine ihtiyaç duyulurken, tanı almış olan diğer dört hasta diyet tedavisi ile takip edilmiştir.
Tartışma
Çalışmaya alınan 102 gebenin 53’ü (%51,96) GDM tarama testi yaptırmamıştı. Gebelerin 50 g OGTT yaptırmamalarının başlıca nedenleri; şeker içmeden başka bir yöntemle tarama yapılması gerektiğini düşünmeleri, doktorun önermemesi, medyada zararlı olduğunu okumaları, bebeğe zarar vereceğini düşünme-leri, test hakkında bilgilerinin olmaması şeklinde idi. 102 gebede en yüksek oranda saptanan GDM risk faktörü anne yaşının 25’in üzerinde olmasıydı (n=81, %79,4). Yaş, kilo, VKİ ve 50 g OGTT ortalamaları riskli grupta anlamlı olarak yüksek bulundu. OGTT yaptıran gebelerin altısında (%12,24) GDM tespit edildi. GDM bulunan hastaların tamamı 25 yaş ve üzerindeydi; %50’sinde önceki gebelikte de GDM vardı; %33,3’ü obezdi; %33,3’ünün LGA bebek öyküsü vardı ve yine %33,3’ünde polihidramnios vardı.
Çalışmaya alınan 102 gebenin %51,9’unun (n:53) GDM tarama testi olan 50 g OGTT’yi yaptırmadığı saptandı. Literatürde İtalya’da 22,730 gebenin dahil edildiği bir araştırmada gebelerin %79,2’sinin OGTT yaptırdığı saptanmıştır.(11) Desdicioğlu ve arkadaşlarının 310 gebenin katılımıyla yaptıkları araştırmada gebelerin 44’ü (%14,1) OGTT yaptırmadığını ya da yaptırmak istemediğini belirtmiştir.(12) Yaprak ve arkadaşlarının 2018 yılında gebelerde OGTT farkındalığına ilişkin çalışmalarında gebelerin %34,2’si OGTT yaptırmak istemediğini, %3,6’sı bu konuda kararsız olduğunu belirtmiştir.(13)
Çalışmamızda OGTT yaptırmayan 53 gebenin testi yaptırmama nedenlerine baktığımızda; %13,2’si (n=7) şeker içmeden başka bir yöntemle tarama yapılması gerektiğini, %11,3’ü (n=6) doktorunun önermediğini, %11,3’ü (n=6) medyada zararlı olduğunu okuduğunu, %11,3’ü (n=6) bebeğine zarar vereceğini düşündüğünü, %11,3’ü (n=6) de test hakkında bilgisi olmadığını belirtti. Başbuğ ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmada gebelerin OGTT yaptırmamalarının en sık nedeni (%57,8) testin bebeğe zarar vereceği endişesi, ikinci en sık nedeni (%30,8) bu testin özellikle görsel medyada yer alan bazı sağlık personelleri tarafından önerilmemesi olmuştur.(14) Avcı ve Öner’in çalışmasında OGTT yaptırmama nedenleri sorgulanmış, gebelerin %28,4’ü çocuğuna zarar verdiği, %11,2’si ise gereksiz gördüğü için bu testi yaptırmak istemediğini söylemiş ve %25 gebe de neden belirtmemiştir.(15) Benzer şekilde 2017 yılında 513 gebenin katıldığı bir araştırmada gebelerin %64,3’ü glukoz tolerans testini zararlı görmektedir. (16)
Çalışmamızda OGTT yaptırmama nedenlerinden biri de önceki gebelikte testin normal çıkması nedeniyle gerek görülmemesi ya da ‘önceki gebelikte yaptırmadım hiçbir sorun çıkmadı’ düşüncesi olmuştur. GDM için risk faktörlerinden biri de multiparitedir. Schwards ve arkadaşları 788 gebe ile yaptıkları retrospektif bir kohort araştırmasında multiparite, iki gebelik arasında geçen sürenin uzun olması ve buna bağlı olarak artan anne yaşının GDM riskini artırdığı sonucuna ulaşmışlardır.(17) Di Cianni ve arkadaşları 3950 kadın ile yaptıkları çalışmada artmış maternal yaşın GDM riskini artırdığını göstermişlerdir.(18) Maternal yaş ile GDM arasında güçlü bir ilişki vardır. Bizim çalışmamızda da GDM saptanan altı gebenin hepsi 25 yaşın üzerinde idi.
Çalışmamıza katılan yedi gebe (%13,2) GDM taramasının başka bir yöntemle yapılması gerektiğini düşünüyordu. Dört gebe (%9,4) de daha önceki gebeliğinde OGTT yaptırırken bulantı kusma gibi sorunlar yaşadığı için OGTT yaptırmadığını belirtti. Bu konuda yapılan benzer çalışmalara da bakıldığında OGTT’nin tolere edilememesi kabul edilebilir bir sebep olabilir. İki bin yedi yılında yapılan bir aile hekimliği uzmanlık tezinde bozulmuş açlık glukozunun GDM’nin erken göstergesi olabileceği saptanmıştır.(19) Özgü ve arkadaşları yaptıkları çalışmada 1. timester açlık plaz-ma glukoz düzeyi ve yüksek sensitif C-reaktif protein (hs-CRP) düzeyinin GDM ilişkili olabileceğini bulmuşlardır.(20) Correa ve arkadaşlarının 2018 yılında yaptıkları prospektif vaka-kontrol çalışmasında 1. trimesterde bakılan bazı biyokimyasal markerlerin (kolesterol, trigliserid, LDL, HOMA-IR, doku plazminojen aktivatörü) GDM gelişen kadınlarda kontrol grubuna kıyasla daha yüksek düzeylerde olduğu saptanmıştır.(21) Bu çalışmalar kolay ulaşılabilen bu testler sayesinde erken gebelik döneminde riskli gebelerin belirlenerek GDM tanısının daha erken dönemde konulabileceğini düşündürmektedir.
Önceki gebeliğinde GDM öyküsü olanların sonraki gebeliklerinde GDM gelişme riski artmaktadır.(22) Çalışmamızda da önceki gebeliğinde GDM öyküsü olan dört gebenin üçü şimdiki gebeliğinde de GDM tanısı almıştır. GDM için majör risk faktörlerinden biri de birinci derece yakınında DM öyküsünün olmasıdır.(23) Çalışmamızda GDM saptanan altı gebenin birinde (%16,7) birinci derece yakınında DM öyküsü vardı. GDM risk faktörleriyle ilgili 2009’da 16,286 gebe kadınla yapılan prospektif bir çalışmada GDM tanısı alan gebelerin %16,4’ünde ailede DM öykü-sü pozitif bulunmuştur.(23) Ailesinde DM öyküsü olan sağlıklı annelerin plasental kan akımlarının değerlendirildiği bir çalışmada, ailede DM öyküsünün plasental kan akımı anormallikleri ve GDM riski ile ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (24) Gebelik öncesi VKİ’nin fazla olması ve obezite GDM için majör risk faktörüdür.(25) Çalışmamızda GDM saptanan altı gebenin ikisinde (%33,3) gebeliğin başlangıcındaki VKİ>30 idi.
Çalışmamızda risk faktörü bulunan ve bulunmayan gruplarda ilk vizitte bakılan açlık plazma glukoz değerleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Östlund ve Hanson diyabetik olmayan 4918 gebe ile yaptıkları prospektif bir çalışmada tekrarlayan plazma glu-koz ölçümlerinin gestasyonel diabetes mellitus taramasında kullanılabileceğini savunmuşlardır.(26) Çalış-mamızda gebelik tespit edildiği ilk vizitte açlık plaz-ma glukozuna bakılmış, 50 g OGTT sırasında açlık PG ölçülmemiştir. Özellikle insülin direncinin artmaya baş-ladığı 2.trimesterden itibaren bakılan plazma glukoz ölçümlerinin GDM’yi öngörebileceği düşünülebilir.
GDM tarama testi yaptıran (n:49) ve yaptırmayan (n:53) iki grup arasında maternal yaş, eğitim düzeyi, çalışma durumu açısından anlamlı fark saptanmadı. GDM tarama testi yaptıran grupta kilo, VKİ ve gebelikte alınan kilo değerleri daha yüksekti ve gruplar arasındaki fark anlamlıydı (p=0,001). Yaprak ve arkadaşlarının yaptığı araştırmada OGTT yaptırmayı düşünen ve yaptırmak istemeyen gruplar arasında yaş, eğitim düzeyi, meslek açısından fark saptanmamıştır.(13)
Başbuğ ve arkadaşlarının yaptığı araştırmada bizimkine benzer şekilde OGTT yaptıran grupta kilo, VKİ ve gebelikte alınan kilo değerleri anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur.(14) Annelerin GDM tarama testine yaklaşımları ile yaş, eğitim düzeyi ya da çalışıp çalışmama durumları arasında ilişki yoktur. Bu anlamda ülkemizde sağlık okuryazarlığının düşük ol-duğunu söyleyebiliriz. VKİ yüksek olan ya da gebelik-te fazla kilo alan gebelerde OGTT yaptırma oranlarının yüksek olması, onları takip eden hekimlerin bu gebeleri riskli değerlendirip daha fazla teste yönlendirmesi olabilir.
Çalışmamızda 50 g OGTT yaptıran 49 gebenin al-tısında GDM saptandı (%12,2). Başbuğ ve arkadaşları çalışmalarında OGTT yaptıran 129 hastada GDM sıklığını %7,9 bulmuşlardır.(14) Di Cianni ve arkadaşlarının 3950 gebenin katılımıyla yaptıkları retrospektif bir araştırmada GDM prevalansı %8,7 bulunmuştur.(21) Çalışmamızın üçüncü basamak sağlık kurumunda yapılmış olması ve buna bağlı olarak daha çok risk faktörleri bulunan gebelerin polikliniğe başvurmuş olması, çalışmamızda GDM sıklığının literatüre göre yüksek saptanmasının nedeni olabilir.
Sonuç olarak; GDM görülme sıklığı giderek artan, hem anne hem de bebek için birçok riski beraberinde getiren bir hastalıktır. GDM için uygun zamanda tarama yapılması ve zamanında önlem alınması çok önemlidir. Fakat çalışmamızda da görüldüğü gibi gebeler gestasyonel diyabet taraması ile ilgili yanlış bilgi ve düşüncelere sahiptir. Özellikle medyada sıkça karşılaştığımız bazı sağlık personellerinin OGTT’yi önermemesinin büyük etkisi vardır. Literatürle karşılaştırdığımızda ülkemizde GDM taraması daha düşük oranlarda kabul görmektedir. Bu da gebelerin doğru bilgilere yeterince ulaşamadığını ve bu konuda farkındalık oluşturulamadığını düşündürmektedir. GDM ve komplikasyonlarının önlenmesi koruyucu hekimlik açısından çok önemli bir ko-nudur ve gebelerin bu konuda ilk bilgiyi aile hekimin-
den alması önyargıların azalmasında etkili olacaktır.
OGTT yaptırmamakta ısrarcı olan gebelerin de en azından plazma glukoz ölçümleri ile yakın takipte olması faydalı olacaktır. GDM tanısı için OGTT’ye alternatif olabilecek tetkikleri araştıran çalışmalar yapılmaktadır. Ancak konu hakkında geçerliliği kanıtlanmış tıbbi kanıt bilgisi bulunmamaktadır. Bu amaçla pek çok araştırmanın daha yapılması gerekmektedir.
Referanslar
- Metzger BE, Coustan DR. Summary and recommendations of the Fourth International Workshop-Conference on Gestational Diabetes Mellitus. The Organizing Committee. Diabetes Care 1998;21(Suppl 2):161-7.
- Mauricio D, Balsells M, Morales J, Corcoy R, Puig-Domingo M, de Leiva A. Islet cell autoimmunity in women with gestational diabetes and risk of progression to insulin-dependent diabetes mellitus. Diabetes Metab Rev 1996; 12(4):275-85.
- Akbay E, Torun Sİ, Yalçınkaya H, Uzunçakmak C, Toklucu G. Prevalence of gestational diabetes among pregnant women attending in MD Sadi Konuk training and research hospital. Turkiye Klinikleri J Gynecol Obst 2010; 20(3):170-5.
- Durnwald C. Diabetes mellitus in pregnancy: Screening and diagnosis. https://www.uptodate.com/contents/diabetes-mellitus-
in-pregnancy-screening-and-diagnosis adresinden 05.03.2019 tarihinde erişilmiştir. - Azal O. Pathogenesis of gestational diabetes mellitus. Turkiye Klinikleri J EndocrinSpecial Topics 2010; 3(1):6-13.
- HAPO Study Cooperative Research Group, Metzger BE, Lowe LP, Dyer AR, Trimble ER, Chaovarinar U, Coustan DR, et al. Hyperglycemia and adverse pregnancy outcome. N Engl J Med 2008; 358(19):1991-2002.
- Sagün M, Tosun M, Malatyalıoğlu E, Çetinkaya M, Alper T, Kökçü A. Gestasyonel diabet taramasında 50 gram oral glukoz testinin etkinliği. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Dergisi 2008; 5(4):258-62.
- Diabetes Mellitus Ve Komplikasyonlarının Tanı, Tedavi Ve İzlem Kılavuzu. TEMD. 12. Baskı, 2019:171-84. http://temd.org.tr/ admin/uploads/tbl_kilavuz/201908190958542019tbl_kilavuzb48da47363.pdf adresinden 22.08.2019 tarihinde erişilmiştir.
- Türkiye Diyabet Vakfı, Ulusal Diyabet Konsensus Grubu: Gebelik ve Diyabet. Diyabet Tanı ve Tedavi Rehberi 2019. 9. Baskı. İstanbul, Türkiye Diyabet Vakfı Yayını, 2019: 140.
- Carpenter MW, Coustan DR. Criteria for screening tests for gestational diabetes. Am J Obstet Gynecol 1982;144:768–73.
- Cianni GD, Gualdani E, Berni C, Meucci A, Roti L, Lencioni C, et al. Screening for gestational diabetes in Tuscany, Italy. A population study. Diabetes Research and Clinical Practice 2017; 132:149-56.
- Desdicioğlu R, Yıldırım M, Süleymanova İ, Atalay İ, Özcan M, Yavuz AF. Gebe kadınların antenatal testlere yaklaşımını etkileyen faktörler. Ankara Med J 2017; 17(1):57-64.
- Yaprak M, Gümüştakım RŞ, Tok A, Doğaner A. Determination of oral glucose tolerance test awareness in pregnancy. Ankara Med J 2019; 19(3):635-47.
- Başbuğ A, Kaya AE, Sönmez CI, Yıldırım E. Gestasyonel diyabet taramasında karşılaşılan önemli bir problem: Gebeler neden oral glukoz tolerans testi yaptırmak istemiyor? Konuralp Tıp Dergisi 2018; 10(2):144-8.
- Avci DK, Oner E. Examination of the knowledge, attitude and behaviours of pregnant women on screening tests made during pregnancy. East J Med 2018;23(2):84-9.
- Koyucu RG. Gestasyonel diyabet risk faktörleri çerçevesinde gebelerin glukoz tolerans testine ilişkin tutumları. Sağlık ve
Toplum 2018; 28(2):65-72. - Schwartz N, Green M.S, Yefet E, Nachum Z. Modifiable risk factors for gestational diabetes recurrence. Endocrine 2016; 54: 714-22.
- Di Cianni G, Volpe L, Lencioni C, Miccoli R, Cuccura I, Ghio A, et al. Prevalence and risk factors for gestational diabetes assessed by universal screening. Diabetes Res Clin Pract 2003; 62:131–7.
- Kaya H. Gebelerde gestasyonel Diabetes Mellitus taramasında bozulmuş açlık glukozunun değerlendirilmesi. Tıpta Uzmanlık Tezi, İstanbul, 2007.
- Ozgu-Erdinc AS, Yilmaz S, Yeral MI, Seckin KD, Erkaya S, Danisman AN. Prediction of gestational diabetes mellitus in the first trimester: comparison of C-reactive protein, fasting plasma glucose, insulin and insulin sensitivity indices. J Matern Fetal Neonatal Med 2015; 28:1957-62.
- Correa PJ, Venegas P, Palmeiro Y, Albers D, Rice G, Roa J, et al. First trimester prediction of gestational diabetes mellitus using plasma biomarkers: a case-control study. J Perinat Med 2019; 47(2):161-8.
- Jang HC. Gestational diabetes in Korea: incidence and risk factors of diabetes in women with previous gestational diabetes. Diabetes Metabolism Journal 2011;35:1–7.
- Yang H, Wei Y, Gao X, Xu X, Fan L, He J, et al. China National GDM Survey Working Group. Risk factors for gestational diabetes mellitus in Chinese women: a prospective study of 16,286 pregnant women in China. Diabet Med 2009; 26:1099–104.
- Shargorodsky M, Kovo M, Schraiber L, Bar J. Does a first degree family history of diabetes impact placental maternal and fetal vascular circulation and inflammatory response? J Clin Endocrinol Metab 2017; 102(9):3375-80.
- Keshavarz M, Cheung NW, Babaee GR, Moghadam HK, Ajami ME, Shariati M. Gestational diabetes in Iran: incidence, risk factors and pregnancy outcomes. Diabetes Res Clin Pract 2005; 69:279–86.
- Östlund I, Hanson U. Repeated random blood glucose measurements as universal screening test for gestational diabetes mellitus. Acta Obstet Gynecol Scand 2004; 83:46-51.