Yaşlılarda yaşam kalitesi ve yaşlılık algısı: Başkent Üniversitesi örneği
Yaşlanma ayrıcalıksız her canlıda görülen, tüm işlevlerimizde azalmaya neden olan süreğen ve evrensel bir süreçtir. Geçtiğimiz 40-50 yıl içinde dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusun artışı ile birlikte gelişen en önemli kavram toplumların yaşlanmasıdır. “Yaşam Kalitesi (QOL)” Dünya Sağlık Örgütü’nün, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi (WHOQOL) Grubu tarafından, kişinin yaşamını, yaşadığı kültür ve değerler çerçevesinde ve hedef, beklenti, standartlar ve tecrübe edilen sıkıntılar açısından nasıl algıladığı olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada, bir üniversite hastanesinin aile hekimliği polikliniklerine başvuran yaşlı hastaların yaşam kalitesi algısının ve yaşlanma algısının değerlendirilmesi hedeflenmiştir.
Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikteki bu çalışmanın verilerini, sosyo-demografik bilgileri içeren anket ile DSÖ’nün Yaşlı Yetişkinler Modülü Anketi ((WHOQOL-OLD)-TR ve DSÖ’nün Yaşlılık Algısı Anketinin (AYTA-TR) Türkçe versiyonu oluşturmuştur. Anketler Başkent Üniversitesi Hastanesi Aile Hekimliği polikliniklerine başvurmuş ve gönüllü 65 yaş üstü rastgele seçilmiş 200 hastaya uygulanmıştır. İstatistiksel olarak t testi ve varyans analizi kullanılarak demografik karakteristikler karşılaştırılmıştır.
Yaş ve cinsiyet psikososyal kayıp ölçütü için doğrudan etkiliyken, eğitim seviyesi ise psikososyal gelişmişlik, fiziksel değişiklikler ve total yaşlanma algısı skorlarında ciddi bir etkendir. Eğitim seviyesi üniversite düzeyinde olan katılımcıların ortalama skorları daha yüksektir. Bir hastalığın varlığı ise fiziksel değişim ve total yaşlanma algısı skorlarında ciddi bir etkendir (p< 0.005). Yaşam koşullarındaki değişim ise fiziksel değişim skoruyla bir korelasyon göstermektedir. WHOQOL-OLD-TR toplam skorları ile AYTA-TR toplam skorları arasında anlamlı pozitif ilişki mevcuttur.
Hızla artan yaşlı nüfusun yaşam kalitesinin arttırılması hem günümüzde hem de gelecekte sağlık alanındaki en önemli hedeflerden biri olacaktır. Aile hekimleri kendisine başvuran yaşlıların yaşam kalitesi ve yaşlanma algılarını değerlendirerek daha iyi bir birinci basamak sağlık hizmeti sunabilir ve bu zor konuda yeni politikalar geliştirilmesinde katkı sağlayabilirler.
Tam Metin
Giriş
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yapmış olduğu projeksiyonlarda doğumdaki yaşam beklentisi 2013 yılında erkeklerde 74,7 yıl, kadınlarda da 79,2 yıl iken 2020 yılında bu rakamlar erkekler için 78,6 yıl, kadınlar için 81,3 yıl olmuştur.(1) Toplumların yaşlanması ve yaşlılığın kaçınılmaz bir durum olması sonucu “yaşlılıkta yaşam kalitesi” kavramı son yıllarda sağlık, rehabilitasyon alanında ve tıbbi literatürde giderek artan bir önem kazanmıştır. Hızla artan yaşlı nüfusun yaşam kalitesinin arttırılması hem günümüzde hem de gelecekte sağlık alanındaki en önemli hedeflerden biri olacaktır. Toplumun ve yaşlanan bireyin yaşlılığı algılayış tarzı önemlidir.
Yaşlı bireylerin yaşlılığa bakışları sağlıklı yaşlanma için önemli belirleyicilerden biridir.(2) Yaşlı bireylerin yaşam kalitesini ölçmek amacı ile geliştirilmiş az sayıda ölçek vardır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Yaşam Kalitesi Anketi Yaşlı Modülü WHOQOL-OLD ve yaşlılık algısını ölçmek amacı ile oluşturulan Avrupa Yaşlı Tutumu Anketi AYTA’nın Türkçe geçerlilik ve güvenirlilik çalışmaları Eser ve arkadaşları tarafından yapılmıştır.(3) WHOQOL-OLD-TR modülü 24 likert tipi soru ve 6 alt alandan oluşmaktadır. Bu alanlar; ”Duyusal Yetiler”, ”Özerklik ve Bağımsızlık”, ”Geçmiş, Bugün, Geleceğe Ait Aktiviteler”, ”Sosyal Katılım”, ”Ölmek ve Ölüm”, ”Yakınlık” alanlarıdır. Her bir soru için olası en düşük puan 1,0, en yüksek puan 5,0’dir.
Her alanın dört sorusu vardır. Tüm alanlar doldurulduğunda her alandan minimum 4 puan, maksimum 20 puan alınabilir.(4) AYTA-TR, üç boyutludur. “Psikososyal Kayıp”, “Bedensel Değişim” ve “Psikososyal Gelişme” başlıkları altında 24 sorudan oluşmaktadır. Her bir soru 1-5 arası değer alan beşli Likert tipi yanıt ölçeği ile değerlendirilmektedir. Boyut en küçük 8 ve en büyük 40 arasında değerlendirilmektedir.(5) Bu çalışmanın amacı; Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Aile Hekimliği polikliniğine başvuran 65 yaş üstü bireylerin yaşam kaliteleri ile yaşlılık algılarının değerlendirilmesi, yaşam kalitesi ve yaşlılık algılarının sosyo-demografik özelliklere göre farklılıklarının incelenmesi ve yaşam kalitesi ile yaşlılık algısı arasındaki ilişkinin ortaya konulmasıdır.
Yöntem
Çalışma tanımlayıcı kesitsel bir çalışmadır. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi Polikliniklerinde 1 Nisan 2013 – 31 Temmuz 2013 tarihleri arasında başvuran 65 yaş ve üzeri 200 yaşlı birey ile yüz yüze görüşme yöntemi uygulanarak çalışma tamamlanmıştır. Araştırmanın verilerini sosyo-demografik özellikleri sorgulayan 12 soruluk anket formu, WHOQOL-OLD-TR ve AYTA-TR ölçekleri oluşturmaktadır.
Çalışmanın verileri üç boyutta analiz edilmiştir. Demografik özellikler ile ölçeklere verilen yanıtların dağılımı sayı ve yüzdelerle ortaya konulmuştur. Ölçek alt boyut skorları hesaplanarak tanımlayıcı istatistikler elde edilmiştir. Parametrik olmayan iki grup ve ikiden fazla grup ortalama karşılaştırmalarına yönelik “t testi” “varyans analizi testleri” kullanılmıştır. Yaşam kalitesi ile yaşlılık algıları arasında ve alt boyutları arasında ilişki olup olmadığı korelasyon analizi ile incelenmiştir. P değeri <0,05 anlamlı olarak kabul edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 17.0 paket programı kullanılmıştır.
Bulgular
Katılımcıların %50,5’i (n:101) kadın, %49,5’i (n:99) erkek idi. Yaş gruplarına göre bakıldığında %40,2’si (n:80) 65-69 yaş aralığında iken; %26,1’i (n:52) 70-74 yaş, %33,7’si (n:67) 75 yaş üzeri grupta yer alıyordu. Grubun %66,5’i (n:133) evli, %25,5’i (n:47) dul, %10’u (n:20) ise bekar veya boşanmışlardan oluşmaktaydı. %45’i (n:90) üniversite/yüksek okul mezunu olan katılımcıların, %92’sinin (n:184) çocuğu vardı ve %90’ı (n:179) kendi evinde oturmakta idi. %41,8’i (n:82) 1.000-1.999 TL gelire sahip iken, %21,9’u (n:43) 3.000TL üzeri gelire sahipti. Düzenli ilaç kullananlar %79,9 (n:159) oranında idi ve eşlik eden hastalıklar içinde %60,5 (n:121) ile hipertansiyon birinci sırada yer alıyordu. (Tablo 1)
WHOQOL-OLD Ölçeği alt boyutlarında ortalama değerler “Duyusal Yetiler” alt boyutunda 42,3±16,6, “Özerklik” alt boyutunda 63,2±18,5, “Geçmiş, Bugün ve Geleceğe Ait Aktiviteler” alt boyutunda 66,3±18,5, “Sosyal Katılım” alt boyutunda 57,3±20,4, “Ölüm ve Ölmek” alt boyutunda 44,4±23,7, “Yakınlık” alt boyutunda 70,9±16,4, “Toplam Skor” da ise 57,4±8,9 olarak bulunmuştur. (Tablo 2)
AYTA-TR ölçeğinin alt boyut skor ortalamaları “Psikolojik Kayıp” alt boyutunda 21,6±5,5, ”Fiziksel Durum” alt boyutunda 25,3±5,6, ”Psikolojik Gelişme” alt boyutunda 28,6±4,5, ”Toplam Skor” da 56,3±12,2 olarak bulunmuştur. (Tablo 3)
Cinsiyetlere göre yaşam kalitesi alt boyut skorları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı bağımsız iki grup ortalama karşılaştırılmalı t testi ile değerlendirilmiştir. Test sonucunda anlamlı farklılık “Özerklik” (p=0,000), “Sosyal Katılım” (p=0,003) ve “Ölüm ve Ölmek” (p=0,000) alt boyutlarında elde edilmiştir. ”Özerklik” (57,7±18,0) ve “Sosyal Katılım” (53,09±22,03) alt boyutlarında kadınlar, erkeklere göre düşük ortalama yaşam kalitesi skoruna sahip iken, “Ölüm ve Ölmek” alt boyut skorunda kadınlar (52,5±24,1) erkeklere (36,2±20,3 ) göre daha yüksek ortalamaya sahip idi.
Cinsiyetlere göre yaşlılık algısı alt boyut skor ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı t testi ile değerlendirilmiştir. Test sonucunda anlamlı farklılık, “Fiziksel Durum” (p=0,001) ve “Toplam Skor”da (p=0,021) elde edilmiştir. Hem Fiziksel Durumda hem de Toplam Skorda kadınlar (57,7± 18,0/56,8±9,2) erkeklere (68,6±17,3/57,8 ±8,5) göre daha düşük ortalamaya sahiptir. Yaş gruplarına göre yaşam kalitesi ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı tek yönlü varyans analizi ile değerlendirilmiş ve toplam yaşam kalitesi ve alt boyut skorları ile yaş arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır.
Yaş gruplarına göre yaşlılık algısı alt boyut skor ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı tek yönlü varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Anlamlı farklılık sadece “Psikolojik Kayıp” (p=0,033) alt boyutunda gözlenmiştir. En düşük ortalama 70-74 yaş grubunda (22,3±5,3) iken, en yüksek ortalama 65-69 yaş grubundadır ( 20,5±5,4). Post Hoc Tukey Testine göre farklılığa 65-69 yaş grubu ile 70-74 yaş grubu arasındaki farklılık neden olmuştur.Medeni durumlarına göre yaşam kalitesi ortalamaları arasında anlamlı farklılık “Duyusal Yetiler” (p=0,037) ile “Ölüm ve Ölmek” (p=0,046) alt boyutlarında elde edilmiştir. “Duyusal Yetiler” alt boyutunda en yüksek yaşam kalitesi skor ortalaması, medeni durumu dul kategorisinde (47,3±16,4) en düşük ortalama ise boşanmış/ayrı yaşıyor kategorisinde (33,3±14,9) elde edilmiştir. ”Ölüm ve Ölmek” alt boyutunda ise en yüksek yaşam kalitesi skor ortalaması yine medeni durumu dul kategorisinde (51,8±23,0), en düşük ortalama ise medeni durumu bekar (31,2±18,2) olanlarda gözlenmiştir.
Medeni durumlarına göre yaşlılık algısı ortalamaları arasında anlamlı farklılık olup olmadığı tek yönlü varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Test sonucunda medeni durumlarına göre yaşlılık algısı alt skorlarının “Psikolojik Kayıp” (p=0,013), “Fiziksel Durum” (p=0,009), “Psikolojik Gelişme” (p=0,000) olmak üzere hepsinde ve “Toplam Skor”da (p=0,000) anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Yaşlılık algısı ölçeğinin “Psikolojik Kayıp”, “Fiziksel Durum”, “Psikolojik Gelişme” alt boyut skorlarında ve Toplam Skordaki anlamlı farklılık medeni durumu dul olanların ortalamalarının evli ve boşanmış gruba göre düşük olmasından kaynaklanmıştır.
Eğitim durumlarına göre yaşam kalitesi alt boyut toplam skor ortalamaları arasında “Özerklik” (p=0,001), “Geçmiş, Bugün ve Geleceğe Ait Aktiviteler” (p=0,014), “Sosyal Katılım” (p=0,000) ve “Toplam Skor”da (p=0,010) anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Eğitim düzeyi ilköğretim grubundakiler (57,1± 18,78), eğitim düzeyi üniversite/yüksekokul grubundakilere (68,7±17,04) göre daha düşük ortalamaya “Özerklik” alt boyutunda sahiptirler. “Geçmiş, Bugün ve Geleceğe Ait Aktiviteler” alt boyutunda ise farklılık, yine bu iki eğitim grubu arasındaki farklılıktan kaynaklanmakta olup, bu alt boyutta da ilköğretim grubundakiler (63,0±16,65) üniversite/yüksekokul grubuna (70,4±15,27) göre daha düşük ortalamaya sahiptiler. “Sosyal Katılım” alt boyutunda da benzer durum (53,0±19,64’e karşı 63,7±19,13) mevcut idi. Yine Toplam Skordaki farkın da ilköğretim grubundakilerin “Toplam Skor” ortalamalarının (55,9±8,07) üniversite/yüksekokul grubunun ortalamalarından (59,3±8,12) düşük olmasından kaynaklandığı görülmüştür.
Eğitim durumlarına göre yaşlılık algısı alt boyut ve toplam skor ortalamaları arasında farklılık olup olmadığı varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Test sonucunda “Fiziksel Durum” (p=0,000), “Psikolojik Gelişme” (p=0,018) ve “Toplam Skor” (p=0,000) ortalamaları arasındaki farklılık anlamlı bulunmuştur. “Fiziksel Durum” alt boyutunda Tukey testine göre farklılığın en üst eğitim seviyesine sahip olanlardan kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu eğitim seviyesindekiler diğer eğitim seviyesindekilere göre en yüksek ortalamaya sahiptir. (60,6±11,39) “Psikolojik Gelişme” alt boyutundaki anlamlılık, ilköğretim mezunu olanlar (27,4±4,59) ile üniversite/yüksek okul mezunu olanlar (29,6±4,53) arasındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır.
Üniversite mezunları daha yüksek ortalama yaşlılık algısı skoruna sahiptir. İlaç kullanım durumlarına göre yaşam kalitesi alt boyut toplam skor ortalamaları arasında farklılık olup olmadığı varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Test sonucunda “Duyusal Yetiler” alt boyutunda anlamlı farklılık bulunmuştur. Tukey testi sonucunda farklılığın zaman zaman ilaç kullananlardan kaynaklandığı belirlenmiştir. Bu grup en yüksek yaşam kalitesi skoru ortalamasına sahip olduğu görülmüştür (52,8±17,54).
İlaç kullanım durumlarına göre yaşlılık algısı alt boyut toplam skor ortalamaları arasında farklılık olup olmadığı varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Test sonucunda, “Psikolojik Gelişme” alt boyutlarında anlamlı farklılık bulunmuştur (p=0.05). Zaman zaman ilaç kullananların ortalaması (27,1±4,54) hiç ilaç kullanmayanların ortalamasından daha düşük idi (30,7±3,80). Yaşam alanlarına göre yaşam kalitesi alt boyut toplam skor ortalamalarına bakıldığında; sadece “Özerklik” alt boyutunda anlamlı farklılık bulunmuştur (p=0,006). Kendi evinde yaşayanlarda (64,3±18,57) çocuğunun evinde yaşayanlara (51,7±15,72) göre yaşam kalitesi ortalamaları daha yüksektir.
Yaşam alanlarına göre yaşlılık algısı alt boyut ve toplam skor ortalamaları arasında farklılık “Fiziksel Durum” (p=0,014) alt boyutunda anlamlı bulunmuştur. Kendi evinde yaşayan yaşlılarda “Fiziksel Durum” alt boyutunda yaşlılık algısı ortalama skoru (25,6 ±5,62), çocuğunun evinde kalanlara göre (22,2±5,10) daha yüksektir.
Eşlik eden hastalık durumuna göre yaşam kalitesi tüm alt boyut skor ortalamaları ve “Toplam Skor” ortalamaları arasında fark yok iken, yaşlılık algısı alt boyutlarından ”Fiziksel Durum” (p=0,035) alt boyutunda ve “Toplam Skor” (p=0,013) arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Eşlik eden hastalığı olmayanlar “Fiziksel Durum” alt boyutunda ( 27,5± 4,4) ve ”Toplam Skor” da daha yüksek ortalamaya (61,7±10,3) sahiptiler. Eşlik eden hastalığı olanların ortalamalarının da “Fiziksel Durum” alt boyutunda 25,0± 5,8 ve “Toplam Skor”da 55,5 ± 12,3 olduğu gözlenmiştir.
Çalışma durumlarına göre yaşam kalitesi alt boyut ve toplam skor ortalamaları “Özerklik” (p=0,000), “Geçmiş, Bugün ve Geleceğe Ait Aktiviteler” (p=0,012), “Sosyal Katılım” (p=0,000) ile “Ölüm ve Ölmek” (p=0,000) alt boyutlarında çalışan yaşlılarda çalışmayanlara göre anlamlı farklılık gözlenmiştir. “Özerklik”, “Geçmiş, Bugün ve Geleceğe Ait Aktiviteler” ve ”Sosyal Katılım” boyutlarında çalışanların ortalamaları (75,0±13,6 / 74,6±10,0/ 71,8±12,5) hiç çalışmamışların ortalamalarından (53,5±17,5 /61,8±16,5/ 50,5± 21,1) düşük iken, “Ölüm ve Ölmek” boyutunda ise hiç çalışmamışların ortalaması (57,2±22,1) çalışıyor olanların ortalamasından (40,6±20,5) yüksek bulunmuştur.
Yaşlılık algısı alt boyutları ve “Toplam Skor” değerlendirmesinde ise çalışma durumuna göre tüm alt skor ortalama kategorilerinde ve “Toplam Skor” ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0,05). Çalışanların “Fiziksel Durum” (29,1±2,99), “Psikolojik Gelişme” (30,8±4,34) ve “Toplam Skor” ( 65,8±9,11) ortalamaları hiç çalışmamış (21,9±5,0 / 27,4±4,3 /50,1± 10,1) olanlara göre daha yüksek iken, “Psikolojik Kayıp” alt boyutunda hiç çalışmamışların ortalaması (23±4,5) çalışıyor olanlardan (18,2±3,58) yüksek bulunmuştur. Çocuk sahibi olan ve olmayan yaşlılar arasında yaşam kalitesi ve yaşlılık algısı bakımından bir fark olmadığı gözlenmiştir. WHOQOL-OLD-TR Toplam skorları ile AYTA-TR toplam skorları arasında anlamlı pozitif ilişki mevcuttur. (Şekil 1)
Tartışma
Bu nicel ve tanımlayıcı nitelikteki çalışma bir üniversite hastanesi Aile Hekimliği polikliniğine başvuran yaşlı hastaların yaşam kalitesi ve yaşlılık algılarına ışık tutmaya çalışmıştır. Türk yaşlılarını diğer ülkelerdeki yaşlılarla algılanan sağlık ve yaşam kalitesi açısından karşılaştırmaya olanak veren az sayıdaki çalışma dikkate alındığında genel olarak Türkiye’de yaşayan yaşlı bireylerin gerek algılanan sağlık, gerekse yaşam kalitesi açısından batılı ülkelerdeki yaşlılardan belirgin şekilde daha dezavantajlı durumda oldukları anlaşılmaktadır.
Öte yandan Türk yaşlıları odak gruplarından elde edilen bulgulara göre, yaşlıların diğer kültürlerden yaşam kalitesi algısı açısından bazı farklılıklar göstermektedir. Odak grup görüşmelerinde diğer ülkelerde orta önemde sayılan bazı kavramlar Türk yaşlıları için “çok önemli” olarak vurgulanmıştır. Bunlar: hastaneye yatma, yeti kaybı, aile ilişkileri, karar verme özgürlüğü, büyük anne-büyük baba rolü ve iştahın yerinde olmasıdır. Diğer merkezlerde önemli sayılan ancak Türk yaşlıları için önemsiz olarak kabul edilen kavramlar ise, topluma katılım, yaşlılık ve yaşlılarla ilgili negatif ayrımcılık ve toplum içinde gönüllü faaliyetlere katılımdır.(6)
Avrupa Birliği çerçeve programı kapsamında yürütülen Türkiye’de dahil 22 ülkeyi kapsayan DSÖ yaşlı yaşam kalitesi modülü geliştirme projesi verilerine göre algılanan genel yaşam kalitesi skorları açısından Türk yaşlıları söz konusu 22 merkez (Avrupa ülkeleri, Avustralya, Japonya, ABD, Brezilya, Uruguay, İsrail, Çin merkezleri) içinde daha düşük puanlar almışlardır. WHOQOL ölçeğinin toplam puanlaması açısından da Türk yaşlılarının sadece Litvanya yaşlıları dışındaki diğer tüm yaşlılardan daha düşük puan aldıkları belirlenmiştir.(7)
Sonuç
Türkiye, yaşlanma sürecinin hızla gerçekleştiği ülkelerden biridir. Ülkemizde yaşlılar sağlık problemleri yanında ekonomik, sosyal ve politik sorunlar da yaşamaktadır. Türkiye’de yaşlılarda algılanan sağlık ve yaşam kalitesi çalışmaları önemli ölçüde yaşlı bakım yurtlarında ve huzurevlerinde yaşayan yaşlılar üzerinde yürütülmüş, toplumu temsil eden nitelikte alan çalışmaları sınırlı düzeyde kalmıştır.
Yaşlı bireylerin yaşam kalitesine bakışlarının kültürel farklılıklar oluşturması nedeniyle yaşlı ve yaşlılık çalışmalarının farklı sosyo-ekonomik yaşlı gruplarında yapılmasında fayda vardır. Bu sayede yaşlılığın olumlu ve olumsuz algılamalarına bağlı olarak daha objektif sonuçlar ortaya çıkacak ve pratik anlamda sosyal politikaların oluşturulmasına katkıda bulunacaktır.
Referanslar
- İstatistiklerle Yaşlılar 2012, Türkiye İstatistik Kurumu Yayını, Ankara. http.//www.tuik.gov.tr. adresinden 10.03.2020 tarihinde erişilmiştir.
- Quinn Km, Laidlaw K, Murray LK. Older peoples’ attitudes to mental ilness. Clin Psychol Psychother 2009;16:33-45.
- Eser S, Saatli G, Eser E, Baydur H, Fidaner C. Yaşlılar için dünya sağlık örgütü yaşam kalitesi modülü WHOQOL-OLD: Türkiye alan çalışması Türkçe sürüm geçerlilik ve güvenilirlik sonuçları. Türk Psikiyatri Dergisi 2010; 21(1):37-48.
- Aydın S, Karaoğlu L. Gaziantep il merkezinde yaşayan yaşlıların yaşam kalitesi düzeyi ve etkileyen faktörler. Turkish Journal of Geriatrics 2012;15(4):424-35.
- Özyurt BC, Tunç B, Hatipoğlu S. Yaşlıların yaşlılıkla ilgili tutumları: Manisa’da bir kentsel ve kırsal Bölge örneği. Akademik Geriatri Dergisi 2013;5(1):29-37.
- Eser E, Eser S, Ozyurt BC, Fidaner C. Türk yaşlıları örneğinde yaşam kalitesi algısı: WHOQOL-OLD Projesi Türkiye odak grup sonuçları. Turkish Journal of Geriatrics 2005; 8 (4): 169-83.
- Saygun M, Eser E. Yaşlılık Döneminde algılanan sağlık ve yaşamın niteliği; neredeyiz? “Yaşlı Sağlığı: Sorunlar ve Çözümler” içinde. (Eds) Aslan D, Ertem M. Ankara, HASUDER Publishing, 2012-1. ISMN:978-975-97836-1-7.