Ülkemizde 60 yaş üstü ölüme yol açan nedenlerin başında kardiyovasküler ve serebrovasküler hastalıklar gelmektedir. Bu hastalıkların risk faktörlerinin toplumdaki sıklığı düşünüldüğünde, aile hekimlerinin hasta popülasyonunun önemli kısmını inme ve kardiyovasküler hastalık riski taşıyan bireylerin oluşturduğu görülebilir. İnmeli hastaların depresyona eğiliminin olması, sürekli ve yakından bakımın yanı sıra profilaktik ve/veya tedavi edici ilaç kullanımına da ihtiyaç duymaları nedenleri ile inme, aile hekimliği pratiğinde önemli bir yere sahiptir. Günümüzde inme, tedavi edilebilir hastalıklar arasındadır. Uygun zaman ve uygun koşullar altında inme, trombolitik, endovasküler ve cerrahi müdahaleler ile başarıyla tedavi edilebilmekte, sekonder korunma yöntemleri ile mortalite oranları azaltılabilmektedir. Geliştirilen tedavi şemalarında inmenin “zamana karşı erken ve hızlı yarış” ile düzeltilebileceği bilinci, temel prensip olmuştur. İnme tedavisindeki gelişmelerle birlikte, inme risk faktörlerinin tanımlanabilmesi, saptanabilmesi ve müdahale olanaklarının yaratılabilmesi ile inme sıklığının azaltılabilmesinin de olanaklı olduğu gösterilmiştir. Bu yazıda, birinci basamak sağlık hizmetlerinde hastalarla ilk temas noktası olan aile hekimlerinin inmeye yönelik hangi alanlarda ve nasıl müdahale edebilecekleri konusu güncel literatür bilgisinden yararlanılarak derlenmiştir.