The Journal of Turkish Family Physician

  • Ana Sayfa
  • Etik & Politikalar
  • Değerlendirme & Yayınlama
  • Yazarlara Bilgi
  • Makale Gönderimi
  • Dergi Arşivi
  • İletişim
  • English
Cilt.13 Sayı.1 · Ocak-Mart 2022
Sayfa: 29-33 Olgu Sunumu 826x okundu
Önceki MakaleSonraki Makale

Evde bakım hizmeti alan ayrışmamış hasta: Hipofiz adenomuna bağlı hipofiz yetmezliği

Paylaş :
Online Yayın Tarihi: 31 Mart 2022 · Kabul Tarihi: 10 Mart 2022 · Geliş Tarihi: 8 Şubat 2022
Doi: 10.15511/tjtfp.22.00129
Alıntı Kodu: The Journal of Turkish Family Physician 2022;13(1):29-33
Yazarlar: Furkan Bektaş 1 · Kerem Uzun 2 · Cüneyt Ardıç 3
1 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fak. Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Arş. Gör. Dr., Rize / ORCID:0000-0002-3076-2861
2 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Dr. Ar. Gör., Rize.
3 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı, Doç. Dr., Rize.

Alıntı Kodu: Bektaş F. ve Ark. Evde bakım hizmeti alan ayrışmamış hasta: Hipofiz adenomuna bağlı hipofiz yetmezliği. Jour Turk Fam Phy 2022; 13 (1): 29-33. Doi: 10.15511/tjtfp.22.00129.


Anahtar Sözcükler: ayrışmamış hasta · Hipofiz adenomları · hipofiz yetmezliği
PDF - Evde bakım hizmeti alan ayrışmamış hasta: Hipofiz adenomuna bağlı hipofiz yetmezliği
Print
Özet
Tam Metin
Referanslar

Hipofiz adenomları hipofiz bezinden kaynaklanan çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. Tanıları MRI ve hormon düzeyleriyle yapılmaktadır. Prolaktinomalar dışında, bası bulguları olan adenomların ilk ve en etkili tedavisi cerrahidir. 83 yaşında kadın hasta için evde bakım hizmetlerinden muayene talebinde bulunuldu. Bir haftadır yorgunluk, halsizlik, yürümede zorlanma, kabızlık ve bazen bilinçte dalgalanma şikayetleri olduğu öğrenildi. Hastanın şikayetlerinde; yorgunluk, halsizlik, kabızlık semptomları olması nedeniyle tiroid fonksiyon testleri de istendi. sT3 ve sT4 değerlerindeki düşüklüğe rağmen TSH’nın normal değerlerde olması sonucu, hipofiz kaynaklı bir patoloji düşünülerek endokrinoloji konsültasyonu istendi. Hastada hipofiz kaynaklı bir yetmezlik olabileceği düşünülerek hipofiz MRI istendi. Hipofiz MRI’da: En geniş yerinde yaklaşık 23*17,5 mm boyutta makroadenomla uyumlukitle izlendi. Hasta makroadenoma bağlı hipofizer yetmezlik nedeniyle dahiliye servisine yatırıldı. Olgumuzu, aile hekimliğinin sıklıkla daha önce bir hekim tarafından değerlendirilmemiş ya da sınıflandırılmamış, farklılaşmamış rahatsızlıklarla, ayrışmamış hastalarla karşılaşması durumuna dikkat çekmek için sunmayı amaçladık. 

Tam Metin

Giriş

Hipofiz bezi vücutta endokrin hormonların düzenlenmesinde hayati rol oynayan pek çok hormonun üretim ve salınımından sorumlu endokrin bezdir.(1) Hipofiz bezi yetişkinlerde fasulye şeklinde, bilateral simetrik küçük bir organdır. Yaklaşık olarak 500-900 mg ağırlığında ve 1015 mm çapındadır.(2) Hipofiz adenomları hipofiz bezinden kaynaklanan çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. Hipofiz adenomları beyin tümörlerinin en az %10’unu oluşturmaktadır.(3)

Hipofiz adenomları, genellikle yavaş büyüyen küçük lezyonlardır. Fakat bazen, hızla büyürler, sinirlere bası yaparak görme bozukluğuna, baş ağrısına sebebiyet verirler; paranazal sinüslere, kavernöz sinüslere ve parankim dokusuna yayılırlar; malign karakter göstererek uzak lokasyonlara metastaz yaparlar.

Tanıları MRI ve hormon düzeylerine bakılarak yapılmaktadır.(4) Hipofiz adenomları kafa içinde yerleşen tüm tümörler içinde beynin kendisinden ve zarından kaynaklananlardan sonra 3. sırada yer alır. Yani nispeten sık bir tümördür. Ortaya çıkış nedenleri tam olarak anlaşılmamıştır. Nadiren genetik geçişli kalıtımsal hastalıklarla birlikte görülürler. Prolaktinomalar dışında, bası bulguları olan tüm adenomların ilk ve en etkili tedavi seçeneği cerrahi tedavidir.(5)

Olgu

Seksen üç yaşında kadın hasta için evde bakım hizmetlerinden muayene talebinde bulunuldu.

Hastanın son 1 haftadır yorgunluk, halsizlik, yürümede zorlanma, kabızlık ve ara sıra bilinçte dalgalanma şikayetleri olduğu öğrenildi. Hasta yakınları hastanın sadece psikiyatrik tedavi aldığı ve ilaç olarak paroksetin 20mg/gün, ketiapin 25mg/gün kullandığını belirtse de hastanın kayıtları incelendiğinde özgeçmişinde hipertansiyon, gastroözofageal reflü hastalığı, demir eksikliği anemisi, ülseratif kolit, vertigo ve bipolar bozukluk tanılarının olduğu ve psikiyatri dışında reçete edilen diğer ilaçları kullanmadığı anlaşılmıştır.

Hastanın şikayetlerinde; yorgunluk, halsizlik, kabızlık semptomları olması nedeniyle tiroid fonksiyon testleri de istendi. sT3 ve sT4 değerleri düşük, TSH değeri normal bulundu. Laboratuvar sonuçları Tablo 1’de gösterilmiştir.

Tiroid USG’de: Tiroid bezi parankimi heterojen ve sağ lob orta kesimde 11*7 mm, sol lob orta kesimde 20*22 mm kaba kalsifikasyonlar barındıran kistik dejenerasyon alanları içeren nodüller saptandı.

sT3 ve sT4 değerlerindeki düşüklüğe rağmen TSH’ın normal değerlerde olması sonucu, hipofiz kaynaklı bir patoloji düşünülerek endokrinoloji konsültasyonu istendi. Konsültasyon sonucunda endokrinoloji tarafından istenen tetkikler ve sonuçları Tablo 2’de gösterilmiştir.

Hastada hipofiz kaynaklı bir yetmezlik olabileceği düşünülerek hipofiz MRI istendi. Hipofiz MRI’da: Sellayı doldurup ekspanse, infundibulum distalini içine alan, suprasellar sistemi oblitere eden, optik kiazmaya bası oluşturan, lateralde kavernöz sinüse uzanıp vasküler yapıları sağda 120, solda 100 derece çevreleyen, en geniş yerinde yaklaşık 23*17,5 mm boyuta ulaşan makroadenom ile uyumlu kitlesel lezyon izlendi. Hipofiz sapı proksimalde sağ superolaterale itilmiş, nörohipofiz hiperintensitesi azalmış ve inferiora itilmiş görünümde bulundu. Hasta makroadenoma bağlı hipofizer yetmezlik nedeniyle dahiliye servisine yatırıldı.

Tartışma

Aile Hekimleri sıklıkla daha önce bir hekim tarafından değerlendirilmemiş ya da sınıflandırılmamış, farklılaşmamış rahatsızlıklarla, ayrışmamış hastalarla karşılaşırlar. Evde bakım hizmeti alan hasta grubunda bu tür hastalar daha sık görülmektedir.

Evde bakım hastaları bası yarası, enfeksiyonlar ya da beslenme yetersizliği gibi kronik sorunların ön planda olduğu nedenlerle hastane başvuruları olduğundan, daha nadir görülen hastalıklar gözden kaçabilir. Bunun önemli nedenleri arasında; geçici, kendi kendini sınırlayıcı sağlık sorunlarıyla ya da sınırda ve ortada vakalar ile karşılaşılması, bazı rahatsızlıkların uzun süre farklılaşmadan kalması sayılabilir.

Olgumuzda yorgunluk halsizlik gibi spesifik olmayan şikayetlerden yola çıkılarak istenilen labaratuvar tetkikleri ve detaylı anamnez ve değerlendirme ile hastanın şikayetlerinden makroadenom tanısına ulaşılmış, bu esnada Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı ile koordineli şekilde çalışılmıştır.

Evde bakım hizmeti alan hastaların şikayetleri dikkatle ve kapsamlı bir şekilde ele alınmalı ve bu hastaların tedavilerinin hayat kalitelerini çok olumlu şekilde etkileyebileceği unutulmamalıdır.

Referanslar

  1. Gounden V, Jialal I. Hypopituitarism (panhypopituitarism). StatPearl Publishing, 2021. https://www.ncbi.nlm. nih.gov/books/NBK470414/ adresinden 15.02.2022 tarihinde erişilmiştir.
  2. Patıroğlu T. Endokrin sistem patolojisi. Kayseri, Erciyes Üniversitesi Yayınları. 1995: 24.
  3. Moreno CS, Evans CO. et al. Novel molecular signaling and classification of human clinically nonfunctional pituitary adenomas identified by gene expression profiling and proteomic analyses. Cancer Res 2005;65(22):10214 -22.
  4. Gsponer J, De Tribolet N, Déruaz JP, Janzer R, Uské A, Mirimanoff RO et al. Diagnosis, treatment, and outcome of pituitary tumors and other abnormal intrasellar masses: retrospective analysis of 353 patients. Medicine 1999;78(4):236 – 69.
  5. Losa M, Mortini P, Barzaghi R, Rıbotto P, Terreni MR, Marzoli SB et al. Early results of surgery in patients with nonfunctioning pituitary adenoma and analysis of the risk of tumor recurrence. J Neurosurg 2008;108:525-32.
İlişkili Makaleler
Aile Sağlığı Merkezinde tanı konan Tip 1 Diyabetes Mellitus vakası

Kapak Picture
  • Güncel Sayı
  • Dergi Arşivi

Makale Kontrol Listesi

The Journal of Turkish Family Physician Dergisi için hazırladığınız makalenizi son bir kez gözden geçirmeniz için kontrol listesine bakmanızı öneririz.

En Popüler

  • Emziren annelerde ilaç kullanımı

    Derleme · 15 Eylül 2017

  • Hepatosteatoz (Yağlı Karaciğer Hastalığı)

    Derleme · 18 Haziran 2011

  • Neisseria gonorrhoea: Gonore ve antibiyotik direnci

    Araştırma · 20 Mart 2016

  • Romatolojik hastalıklarda TNF-alfa inhibitörü kullanımına bağlı enfeksiyonlar

    Derleme · 15 Mart 2018

  • Polikliniğimize başvuran hastalarda tiroid otoantikorlarının (Anti-Tpo ve Anti-Tg) pozitiflik oranlarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

    Araştırma · 20 Mart 2016

e-ISSN: 2148-550X
Baş Editör
Prof. Dr. Arzu Uzuner

Copyright Logo Copyright Logo 2

The Journal of Turkish Family Physician (e-ISSN 2148-550X) yılda dört kez, üç ayda bir sadece on-line yayınlanan ulusal süreli yayın türünde hakemli bir dergidir. Dergide hem Türkçe hem İngilizce dilinde araştırma makalesi, olgu sunumu, derleme, editöre mektup, ulusal ve uluslararası bilimsel içerikli belgeler ve çeviriler gibi, genel tıbbı ve aile hekimliği ve birinci basamak sağlık hizmetlerini ilgilendiren içerikte tüm bilimsel, kanıta dayalı hazırlanmış yazılar yer alabilmektedir.

© Copyright 2025 - The Journal of Turkish Family Physician - Tasarım ve Uygulama KarmaVA & Medikal Akademi
  • Join our Facebook Group
  • Subscribe to our RSS Feed