Üniversite öğrencilerinde alkollü araç kullanma davranışı ve ilişkili riskli davranışlar
Giriş ve amaç: Genç erişkinlik döneminde otomobil kullanma ve kurallara uymamanın sıklıkla görüldüğü bildirilmektedir. Buna bağlı olarak milyonlarca insan trafik kazalarına ikincil, ciddi yaralanmaların uzun vadeli olumsuz sağlık sonuçları ile yaşamaktadır. Bu çalışma ile üniversite öğrencilerinde alkollü araç kullanma davranışı ve ilişkili sosyo-davranışsal faktörleri nelerdir sorusuna cevap bulmak amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışmada veriler; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin merkez ilçesindeki fakülte ve yüksekokullarda okumakta olan öğrencilerden tabakalı küme örneklemi yöntemi ile seçilen 2508 öğrenciye uygulanan, araştırmacılar tarafından hazırlanmış 41 soruluk anket ile toplandı. Verilerden bu makale için trafik güvenliği, madde kullanımları ve bazı şiddet davranışlarına ilişkin olanlar seçildi. Bulgular: Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki sigara içme oranı (%32,7), nargile içme oranı (%61,7), alkol kullanma oranı (%25,2), madde kullanma oranı (%2,8), son bir yılda fiziksel kavgaya karışma oranı (%26,2), silah taşıma oranı (%15,3) etmeyenlere göre anlamlı yüksekti.
Tartışma ve sonuç: Bu bulgular riskli davranış göstermenin diğer riskli davranışları da tetiklediğini düşündürmektedir. Aile hekimlerinin trafik, güvenlik gibi konularda da koruyucu sağlık hizmetleri rolü mevcuttur ve geliştirilmelidir.
Tam Metin
Giriş
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tanımına göre adolesan dönem 10-19 yaş, gençlik dönemi ise 20-24 yaş aralığını kapsamaktadır. DSÖ bu yaş gruplarının içerisindeki 10-24 yaş aralığındaki bireyleri genel olarak genç insanlar olarak tanımlamaktadır. Bu tanıma göre Türkiye’de yaklaşık her dört kişiden biri genç insan grubunda bulunmaktadır.(1)
Gençler, 18-22 yaş aralığındaki üniversite yıllarında kişilik özelliklerini geliştirmekte, birçok konuda kişisel kararlarını verme sorumluluğuna sahip olmakta ve bu süreçte risk alma davranışları gösterebilmektedirler. Bu davranışlar zaman zaman sağlığa zararlı alışkanlıkların kazanımına neden olabilmektedir.(2) Riskli davranış veya risk alma davranışı Trimpop’a göre “sonucu ve/veya olası faydaları veya fiziksel, ekonomik veya maliyetler hakkında algılanan bir belirsizliğe sahip bilinçli veya bilinçsiz olarak kontrol edilen herhangi bir davranış olarak tanımlanır.
Bu geniş tanıma ek olarak, araştırma alanına bağlı riskli davranışların başka tanımları da vardır. Ekonomik açıdan risk, olası parasal sonuçların değişkenliği olarak tanımlanırken, klinik literatürde risk genellikle olası kayıp veya zarara maruz kalma olarak tanımlanmaktadır, risk alma davranışını ya sosyal olarak kabul edilemez istemli davranış olarak tanımlamış ya da potansiyel olarak olumsuz bir sonucu olan ve hız yapma, içki içme ve araba kullanma, uyuşturucu kullanma, korunmasız seks gibi önlemlerin alınmadığı bir davranış ya da toplumda sosyal olarak kabul edilmiş bir davranış olarak tanımlamıştır.(3) Bu çalışmayla, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu yerleşkesinde bulunan öğrencilerde alkollü araç kullanma davranışı ve ilişkili riskli davranışları incelemek amaçlanmıştır.
Yöntem
Kesitsel, tanımlayıcı desendeki araştırma çalışmanın evrenini oluşturan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin Çanakkale merkez ilçesindeki fakülte ve yüksekokullarda okumakta olan 40 farklı bölümde okuyan öğrenciler üzerinde yürütüldü. Evreni oluşturan bireylerden tabakalı küme örneklemi yöntemi ile seçildi. Üniversitenin Çanakkale il merkezinde 2016-2017 döneminde toplam 26546 üniversite öğrencisi eğitim almaktaydı. Çalışmada fakülteler ve yüksekokullarda okuyan öğrenci sayılarının %10’una ulaşılması hedeflendi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan onay alınması sonrasında (Karar tarihi: 13.07.2016, Sayı: 2016-13) uygulama için rektörlükten de gerekli izinler alındı. Her fakülte ve yüksekokulda okuyan güncel öğrenci sayısı belirlenerek, cinsiyet ve okunan sınıf açısından yapılan tabakalama sonrası öğrenci sayısının %10’una ulaşıncaya kadar öğrenciler çalışmaya davet edildi.
Veriler araştırmacılar tarafından hazırlanan 41 soruluk anket ile toplandı. Riskli alkol kullanımını ölçen Bapirt Alkol Ölçeği anket sorularında kullanıldı.(4) Verilerin düzenlenmesi ardından, örneklemi tanımlamak üzere ortalama, standart sapma, minimum-maksimum değerleri, sıklık ve dağılım durumları gibi tanımlayıcı istatistikler kullanıldı. Risk ölçek puanları değerlendirilerek demografik veriler ve aile hekimliğinin etkinliği ile değişken özelliklerine uygun olarak seçilen, bağımsız örneklerde ortalamaların farkı testleri, “Korelasyon Analizi” “Mann-Whitney U Testi”, “Ki-Kare Testi” ile karşılaştırıldı.
Bulgular
Araştırmaya katılan 2509 üniversite öğrencisinin 1259’u (%50,2) kadın, 1250’si (%49,8) erkekti. Katılımcıların yaş ortalaması 21,4±1,9 (18-48) olup, kadınların yaş ortalaması (21,3±2,0) erkeklerin yaş ortalamasından (21,6±1,9) anlamlı düşüktü (U=699681,0, p<0,001). Öğrencilerin 2465’i (%98,2) bekar, 30’u (%1,2) evli, 14’ü (%0,6) dul ya da boşanmıştı. Öğrenciler, son 10 yılda ağırlıklı yaşadıkları yerler olarak; 346’sı (%13,8) köy ya da belde, 2141’i (%85,3) il ya da ilçe merkezi, 22’si (%0,9) yurt dışı olduğunu belirtmişti.
Öğrencilerin son 1 ayda alkollü araç kullanımları ya da alkollü birinin kullandığı bir araçla seyahat edip etmedikleri sorgulandığında 321’i (%12,8) evet cevabı vermişti. Alkollü sürücüyle seyahat etme oranı erkek öğrenciler arasında (%16,2) kadınlardan (%9,4) anlamlı yüksekti (c2=26,514; p<0,001). Alkollü sürücüyle seyahat eden ve etmeyenlerin ortalama yaşları arasında anlamlı fark yoktu (U=334184,0; p=0,154).
Çalışmamızda sigara kullanım oranı %23,2, nargile kullanım oranı %38,0, alkol kullanım oranı %15,5, geçtiğimiz bir yılda en az bir kez madde kullananların oranı %0,8, son bir yılda fiziksel bir kavgaya karışanların oranı %15,6, yanında kesici alet ya da silah taşıma oranı %8,5, son bir yılda kız ya da erkek arkadaşından şiddet görmüş olanların oranı %7,6 idi.
Öğrencilerin incelenen riskli davranışlar açısından durumları Tablo 1’de verilmiştir. Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki sigara içme oranı (321 öğrencinin 105’i, %32,7) etmeyenlerdeki sigara içme oranından (2188 öğrencinin 477’si, %21,8) anlamlı yüksekti (c2=18,701; p<0,001). Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki nargile içme oranı (198, %61,7) etmeyenlerdeki nargile içme oranından (755, %34,5) anlamlı yüksekti (c2=87,764; p<0,001). Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki alkol kullanma oranı (81, %25,2) etmeyenlerdeki alkol kullanma oranından (309, %14,1) anlamlı yüksekti (c2=26,325; p<0,001).
Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki madde kullanma oranı (9, %2,8) etmeyenlerdeki madde kullanma oranından (10, %0,5) anlamlı yüksekti (c2=20,512; p<0,001). Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki son bir yılda fiziksel kavgaya karışma oranı (84, %26,2) etmeyenlerdekilerin oranından (308, %14,1) anlamlı yüksekti (c2=31,046; p<0,001). Alkollü sürücüyle seyahat edenlerdeki silah taşıma oranı (49, %15,3) etmeyenlerdekilerin oranından (165, %7,5) anlamlı yüksekti (c2=21,404; p<0,001).
Tartışma ve Sonuç
Genç insanlar, aktif yaşamlarını ve geleceklerini negatif yönde etkileyebilecek davranışlar sergileyebilirler ve bu davranışlar riskli davranışlar olarak isimlendirilir. Gençlerin riskli sayılacak davranışlarının belirlenerek tanımlanması, bu alışkanlıklar hakkında bilgilendirilmesi ve davranış değişikliklerinin sağlanması gelecekteki erişkin morbidite ve mortalitesi üzerinde olumlu etki sağlayabilecektir.(5) Trafik kazaları gençlik dönemindeki ölümlerin en sık nedenlerindendir. Bu dönemde hızlı otomobil kullanma ve kurallara uymamanın sıklıkla görüldüğü bildirilmektedir.(6)
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu yerleşkesinde bulunan Fakülte ve Yüksekokullarda eğitim görmekte olan öğrencilerde sağlıkla ilgili riskli davranış ve alışkanlıklar ile birinci basamak sağlık hizmeti kullanım sıklıklarını saptamayı ve aralarındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladığımız çalışmamızda erkeklerin emniyet kemeri kullanmama ve alkollü bir sürücünün kullandığı araçla seyahat etme oranı kadınlardan daha yüksekti.
Laude ve Fillmore’un yaptığı araştırmada ise alkolün sürüş becerisinin bir ölçüsünü bozduğu ve sürücü risk alma oranını artırdığı tespit edildi.(7) Alkole bağlı risk alma davranışları, sürücü becerisi üzerindeki bozucu etkilerden ayrılabilir ve zayıf engelleyici kontrol, seçici olarak riskli araç kullanma ile ilişkilidir. Alkolün araç kullanma becerisini bozacağı ve riskli sürüşü artıracağı öngörülmüştür.(7)
Avustralya‘da yapılan bir araştırmada katılımcıların önemli bir kısmının en azından ara sıra hız sınırlarını aştığı (acemilerin %86,7’si) ve yorgunken araba kullanmak (acemilerin %83,6’sı) gibi riskli davranışlarda bulunduğu bildirildi. Ayrıca madde engelli araç kullanma, polisten kaçınma, hız yapma, riskli araç kullanma niyetleri ve kendi kendine bildirilen kaza ve suçlarla ilişkilendirilmiştir. Uyuşturucu kullandıktan sonra araç kullananların %43’ü de alkollü araç kullandığını bildirdi.(8)
Yapılan bazı çalışmalarda da; bizim çalışmamızda tespit ettiğimiz gibi içmeyi ve araba kullanmayı seçen öğrenciler arasında riskli davranışlarda bulunma konusunda genel bir isteklilik anlamına gelebileceği sonucuna varılmıştır. Bu bulgu, bu taşıma riski davranışlarının potansiyel aditif etkileri nedeniyle de ilgilidir. Alkol kullanımının diğer riskli davranışları tetiklediği, artırdığı tespit edilmiştir.(9)
Genç yetişkinlerde alkollü araç kullanımı davranışsal ve sosyal özelliklerinin araştırıldığı bir başka çalışmada ise, daha düşük alkol/araç kullanma riski, alkol ve içki/araba kullanma için daha fazla sosyal destek, daha fazla saldırganlık ve suçluluk, daha fazla sigara içme ve daha riskli araç kullanma davranışları, alkol kullanımına göre ayarlanmış modellerde içki/araba kullanma şiddetini benzersiz bir şekilde öngördü.
Bu çalışmanın sonuçları, alkol kullanımının ve alkol/araç kullanımının risk faktörlerini paylaştığını doğrulamaktadır, ancak aynı zamanda bu faktörlerdeki varyasyonun bir kısmının alkollü araç kullanmaya özgü olduğunu da göstermektedir.(10) Aile hekimliğinin ana ilkelerinden olan birey merkezli yaklaşımla genç bireylerin risklerinin sorgulanıp tanımlanması kişiye özgü müdahale alanlarının belirlenmesini sağlayabilmektedir. Bu sebeple, bireylerin aile sağlığı birimlerine her başvurusu hekim tarafından bir fırsat olarak değerlendirilmeli, riskli sağlık davranışları açısından kişiler bilgilendirilerek risk altında olup olmadığı belirlenmelidir.(11)
Yapılan çalışmalarda erkeklerin yol güvenliği konusunda kadınlardan daha fazla risk almaya yatkın oldukları belirlenmiştir. Bu çalışmada alkollü sürücü ile seyahat eden öğrencilerin sigara, nargile, alkol ve madde kullanım oranları seyahat etmeyenlere kıyasla daha yüksekti. Bu bulgular riskli davranış göstermenin diğer riskli davranışları da tetiklediğini düşündürmektedir.
Aile hekimleri bireylerin sağlık sistemiyle ilk tıbbi temas noktasını oluşturmakta olup kişinin sağlığını değerlendirirken fiziksel, psikolojik ve sosyal özellikleri bir bütün olarak değerlendirmelidir. Gençlerin riskli davranışlarının, etkilendikleri faktörlerin daha iyi anlaşılması, eğitim programlarının uyarlanmasına ve aile hekimlerinin gençlerin sağlık ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmesine yardımcı olabilir.
Bizim çalışmamızda, öncelikle geniş bir örneklem ile güçlü bir veri elde edilmeye; hem alkollü araç kullanım davranışı, hem de bu davranışın bazı riskli davranışlarla ilişkisi değerlendirildi. Çalışmamızın sınırlılığı ise yerel bir üniversite öğrencilerini içeriyor ve aynı yaş grubundan olan ama üniversite eğitimi almayan populasyonu kapsamıyor oluşudur. İleriye yönelik olarak ise aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmetlerindeki rolünün sadece tıbbi konularda olmadığı; trafik, güvenlik gibi konularda da kanaat önderi olarak değerlendirilebilecekleri gerçeği eğitim pratiklerine eklenmeli ve sağlık politikalarını belirleyebilmek amacıyla bu tür çalışmalar ülke genelini yansıtabilecek düzeye çıkarılmalıdır.
Referanslar
- Özcebe H. Birinci basamakta adolesan sorunlarına yaklaşım. STED 2002;11(10):372–7.
- Evren H. Trakya Üniversitesi öğrencilerinin riskli sağlık davranışları ve sağlık hizmetleri kullanımları. Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı, 2008.
- Killianova T. Risky Behavior. In: Encyclopedia of Behavioral Medicine. (eds) Gellman MD, Turner JR. 1st edition. New York, Springer Science+Business Media, 2013:1692-3.
- Ögel K, Karadağ F, Cüneyt Evren P, Defne Tamar Gürol D. Bağımlılık profil indeksi uygulayıcı indeksi [Online]. http://www.bapi.info.tr/dosyalar/bapirehber.pdf adresinden 31.12.2020 tarihinde erişilmiştir.
- Doğan T. Üniversite öğrencilerinin iyilik halinin incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Derg 2014;30(30):120–9.
- Özcebe H. Gençlerde riskli davranışlar ve sağlığın geliştirilmesi: Türkiye’de gençlerin sağlığına genel bir bakış. XI. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Kitabı. 2007: 149–53.
- Laude JR, Fillmore MT. Simulated driving performance under alcohol: effects on driver-risk versus driver-skill. Drug Alcohol Depend 2015; 154:271-7.
- Parker BS, Watson B, King MJ, Hyde MK. “I drove after drinking alcohol” and other risky driving behaviors reported by young novice drivers. Accident Analysis and Prevention 2014; 70: 65-73.
- Corte CM, Sommers MS. Alcohol and risky behaviors. Annu Rev Nurs Res 2005;23:327-60. PMID: 16350769.
- Bingham CR, Elliott MR, Shope JT. Social and behavioral characteristics of young adult drink/drivers adjusted for level of alcohol use. Alcohol Clin Exp Res 2007 Apr;31(4):655-4. doi: 10.1111/j.1530-0277.2007.00350.x. PMID: 17374045; PMCID: PMC1989671.
- Özkul SA, Kaya ÇA, Ünalan PC, Akman M, Çifçili S, Uzuner A. İstanbul’ da aile sağlığı merkezlerinde koruyucu adolesan sağlığı yaklaşımında kaçırılmış fırsatlar. Turkish Fam Physician 2015;6(1):18–29.