Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesindeki öğrencilerde pandemideki aşı tereddüdü durumunun ve ilişkili faktörlerin incelenmesi
Giriş ve amaç: Aşı tereddüdü ve aşı reddi son yıllarda sıklığı artan en önemli sağlık tehditlerinden biridir. Covid-19 pandemisinde gerek aşıya erişimdeki dengesizlikler, gerek bilgi kirliliği nedeniyle oluşan kafa karışıklığı bu tereddüdü pekiştirmiştir. Bu çalışmada, üniversite öğrencilerindeki aşı tereddüdü düzeyi ve bunu etkileyen faktörler araştırılmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel tipteki bu çalışmaya Aralık 2021-Mart 2022 tarihleri arasında üniversitede öğrenim gören öğrenciler dahil edilmiştir. Katılımcıların sosyodemografik özellikleri kaydedilerek Pandemilerde Aşı Tereddüdü Ölçeği uygulanmıştır.
Bulgular: Çalışmaya 388 öğrenci katılmış olup; katılımcıların 239’u (%63,2) kadın, 139’u (%36,8) erkektir. Öğrencilerin sosyodemografik özellikleri ile aşı tereddüdü puanları arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Aşı olan öğrencilerin toplam aşı dozları ile hem güven eksikliği alt ölçeği hem de risk alt ölçeği arasında anlamlı negatif ilişki bulunmuştur (sırasıyla r=-0,155 ve p=0,003; r=-0,124 ve p=0,016). Sadece BioNTtech olan öğrencilerin güven eksikliği alt ölçeği puanları, sadece Sinovac olanlara göre anlamlı düşük saptanırken, Sinovac + BioNTech olanlarla anlamlı fark gözlenmemiştir (sırasıyla, p=0,004 ve p=0,053). Sağlık çalışanlarının aşı ile ilgili farklı görüşlerinin katılımcıların 194’ünde (%50) tereddüde yol açtığı görülmüştür.
Tartışma ve sonuç: Sağlık okuryazarlığı en yüksek kesimlerden biri olan üniversite öğrencilerinde aşı tereddüdü yaygındır. Aşıya olan güvensizlik aşılanma oranlarını etkilemektedir. Öğrencilerin aşı konusunda doğru bilimsel bilgiye yönlendirilmesi toplumsal algının düzeltilmesine katkı sağlayabilecektir.
Tam Metin
Giriş:
Aşılar, bireylerin sağlık hakkının temel bileşenlerinden biridir. Ayrıca aşılar; bağışıklamada ve enfeksiyon hastalıklarının morbidite ve mortalitesini azaltmada topluma sunulan bireysel, toplumsal ve ülke düzeyinde yararları olan önemli bir koruyucu sağlık hizmetidir.(1) Aşılama sayesinde her yıl dünya çapında kızamık, influenza, difteri gibi hastalıklardan kaynaklanabilecek yaklaşık 2-3 milyon ölüm engellenebilmektedir.(2) Bu sebeple aşılama, aynı zamanda yararlılık-maliyet oranı en yüksek sağlık politikasıdır.(1)
Öte yandan aşıların yaygınlaşmasıyla beraber toplum içinde aşıya ve aşılanmaya karşı negatif bir bakış açısı da gelişmiştir. Aşıların yan etkileri başta olmak üzere birçok faktör aşı karşıtlığına yol açabilmektedir. Aşı karşıtlığı; aşı kararsızlığı, aşı tereddüdü ve aşı reddi gibi kavramları içermektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’na (UNICEF) göre aşı tereddüdü, aşıyı kabullenmekte gecikme veya aşıya ulaşılmış olmasına rağmen reddetme durumudur. Bu durumda bir ya da daha fazla aşıyı kabullenmekte gecikme söz konusudur. Aşı reddi ise tüm aşıları reddetme, kişinin kendi iradesi ile aşı yaptırmama durumu olarak tanımlanmıştır.(3) DSÖ’ye göre aşı reddi, on küresel sağlık tehdidinden biridir.(4)
Literatürde aşı tereddüdü ve aşı reddinin nedenlerinin incelendiği birçok çalışma mevcuttur. Son 10 yılda ve özellikle de geçtiğimiz 2 yıl içerisinde aşı tereddüdünün sebeplerini birçok yönüyle ele alan araştırmaların sayısı hızla artmıştır.(5) Veriler incelendiğinde, aşı reddi başlığı altında çok geniş bir kavram yelpazesi bulunduğu görülmektedir ve bu sebeple de gerek ülkeler arası gerek aynı ülke içinde bölgesel olarak red oranları büyük farklılıklar göstermektedir.(6) DSÖ aşı reddi nedenlerini üç başlık altında toplamıştır. Bunlar; “bağlamsal etkiler, birey ve grup etkileri, aşı ve aşılamaya ait etkiler” dir.
Bağlamsal etkiler; tarihi, sosyo-kültürel, çevresel, kuramsal, ekonomik, politik ya da sağlık sistemi ile ilgili faktörleri içerir. Birey ve grup etkileri; aşılar ile ilgili kişisel algı, kişisel tecrübeler veya kişinin çevresinin tecrübelerini tanımlamaktadır. Aşı ve aşılamaya ait etkiler ise, yeni bir aşının tanımlanması, aşı tedarikçileri, aşı takvimi, aşıların yarar zarar oranları ile ilgili tereddütleri kapsar.(7)
Covid-19 pandemisi özelinde incelendiğinde ise, hızla geliştirilen, faz 3 çalışmaları sonucu güvenilir ve etkili olduğu anlaşılarak acil kullanım onayı alınan aşılara karşı tereddüt oldukça katı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Pandemi sürecinde birçok ülkede farklı aşı geliştirme çalışmaları yürütülmüştür. Günümüzde tüm dünyada devam eden 267 Covid-19 aşı çalışması mevcut olup bunlardan 83’ü klinik faz çalışması, 184’ü preklinik çalışmalar düzeyindedir.(8,9)
Covid-19 aşılarının geliştirilmesinde tercih edilen farklı teknikler mevcuttur. İnaktif virüs aşıları, mRNA ve DNA temelli aşılar, vektör aşıları, protein alt ünite aşıları ve canlı atenüe virüs aşıları geliştirilmesine yönelik çalışmalar halen sürmektedir. Kullanım onayı almış olan aşılar, inaktif virüs aşısı olan Sinovac (CoronaVac) ve Turkovac, mRNA temelli Pfizer/BioNTech (BioNTech- BNT162b2), Moderna (mRNA1273) ve vektör aşıları olan Oxford/AstraZeneca, Sputnik V (Gam-COVID-Vac) ve Jhonson&Jhonson (Ad26.COV2.S) aşılarıdır.(9) Günümüzde Türkiye’de bu aşılardan Sinovac, Turkovac ve BioNtech uygulanabilmektedir (Araştırmamızın yürütüldüğü tarih aralığında Turkovac henüz acil kullanım onayı almamış olduğundan uygulanmıyordu).
Birçok ülkede 2020 yılında başlayan aşılama çalışmalarının seyrinde, önceki aşılara benzer bir korunma performansı gözlemlenmektedir. Yapılan analizlere göre Aralık 2020 ile Aralık 2021 arasındaki sürede aşılama sayesinde dünya çapında yaklaşık 20 milyon ölümün engellendiği düşünülmektedir.(10) Buna karşılık; COVID-19 aşılarına karşı da azımsanmayacak oranda bir tereddüt olduğu görülmektedir.
Covid-19 pandemisinde aşı tereddüdüne ilişkin yapılan bir çalışmada “aşı içeriğine güvenmeme” ve “yurtdışı kaynaklı olma” aşı reddine sebep olan en sık iki neden olarak saptanmıştır. Aynı çalışmada dini kaygılara bağlı aşı reddi oranı düşük saptanırken, aşı karşıtı sağlık çalışanlarının yaptıkları açıklamaların da etkili olduğu tespit edilmiştir.(11) Türkiye Halk Sağlığı Kurumu sağlık istatistiklerine göre 2019 yılında %97 olan kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşılama oranının 2020 yılına %95 olarak gerilediği görülmektedir.(12,13)
Gelişen teknoloji ile sosyal medyadaki oluşumlar da aşıların reddedilmesinde etkili bir unsur olmuştur. Blankenship ve ark.’ın yaptıkları bir çalışmada 2010 ile 2016 arasında “aşı” etiketiyle tweetleri analiz ederek, aşı karşıtı tweetlerin aşı ile ilgili tweetlere göre 4,13 kat daha fazla yeniden gönderildiği (retweet edildiği) tespit edilmiştir.14 İtalya’da Covid-19 salgın döneminde olası bir Covid-19 aşısı ile ilgili üniversite öğrencileri ile yapılan bir çalışmada aşı olmayı seçenler arasında sağlıkla ilgili bölümlerde okuyan öğrencilerin ağırlıklı olduğu görülmüştür. Bunun da muhtemelen aşılar ile ilgili bilgilerinin daha fazla ve toplumsal sağlığı koruma bilincinin daha gelişmiş olmasından kaynaklı olabileceği düşünülmüştür.(15) Ülkemizde ise 2015 yılında 5091 olan aşıyı reddeden aile sayısı, 2016 yılında 12000’den fazla, 2017 yılında ise 23000’den fazla olmuştur.(16)
Aşı karşıtlığı ile mücadelede; aşı reddi ve nedenleri iyi araştırılmalı, aşılamada toplumsal kabulü arttırma yöntemleri konusunda bilimsel çalışmalar yapılmalı ve bu araştırmalar ışığında çözüm önerileri getirilmelidir. Bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde kuşkusuz en etkili silahlardan biri olan aşılama, pandemilerin kontrol altına alınması ve sona erdirilmesinde de büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple aşılamanın önündeki engellerin anlaşılıp ortadan kaldırılması halk sağlığı için önemlidir. Bu çalışmada Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesinde bulunan fakültelerde okuyan öğrencilerin pandemi dönemlerinde aşı ve aşılamaya bakış açısı, aşı tereddüdü durumları ve bu durumu etkileyen faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır.
Yöntem:
Tanımlayıcı kesitsel tipteki bu araştırmanın evreni Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesinde öğrenim gören üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Aralık 2021- Mart 2022 tarihleri arasında öğrenim gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden öğrenciler çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilere, sosyodemografik özellikler ve ardından pandemide aşı tereddüdünü ölçmeye yönelik sorulardan oluşan bir anket uygulanmıştır. Sosyodemografik özellikler arasında katılımcıların cinsiyeti, öğrenim gördüğü fakülte bölümü, aile gelir düzeyi ve anne-baba gelir düzeyi sorgulanmış olup; ailede sağlık çalışanı olup olmaması, yaptırılan Covid-19 aşısı sayısı ve çeşidi, aşı ile ilgili bilgilerin edinildiği kaynakların hangileri olduğu kaydedilmiştir. Anketin son bölümünde, geçerlilik ve güvenilirlik çalışması Haşim Çapar ve ark tarafından yapılmış olan “Pandemilerde Aşı Tereddüdü Ölçeği” uygulanmıştır.
Kullanılan ölçek, 5’li Likert tipinde olup (1=Kesinlikle katılmıyorum, 2=Katılmıyorum, 3=Ne katılıyorum, ne katılmıyorum, 4=Katılıyorum, 5=Kesinlikle katılıyorum) 10 sorudan oluşmaktadır. Ölçeğin iki alt boyutu bulunmaktadır. İlk alt boyut “Güven Eksikliği”ni araştıran 8 sorudan, ikinci alt boyut ise “Risk” durumunu irdeleyen 2 sorudan meydana gelmektedir. Ölçek sonuçlarına göre ilk alt boyuttan yüksek puan almak aşıya karşı güvensizliğin yüksek olduğunu, ikinci alt boyutta yüksek puan alınması ise aşı riskinin yüksek olduğunu göstermektedir.(17)
Çalışmanın istatistiksel analizleri IBM Statistics (SPSS) 20.0 aracılığı ile yapılmıştır. Çalışmanın tanımlayıcı istatistik analizlerinde frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, ortanca ve çeyrekler arası aralık kullanılmıştır. Sürekli değişkenlerin normallik testleri Kolmogorov-Smirnov testi ile gerçekleştirilirken, normal dağılım göstermeyen tüm sürekli değişkenlerde iki bağımsız grubun ortalamaları arasındaki farkların testi için Mann-Whitney U test, ikiden fazla bağımsız grubun ortalamaları arasındaki farkların testi için ise Kruskal-Wallis test kullanılmıştır. Sürekli değişkenlerin ilişkisinin değerlendirilmesi amacıyla Spearman korelasyon testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık p=0,05 seviyesinde test edilmiştir.
Bulgular:
Çalışmaya toplam 388 üniversite öğrencisi dahil edilmiş olup yaş ortancası 21,0 [2,0] yıl olarak saptanmıştır. Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir.
Öğrencilerin 375’inin (%96,6) en az 1 doz Covid-19 aşısı olduğu gözlenmiştir. Öğrencilerin Covid-19 enfeksiyonu ve aşısı ile ilgili özellikleri Tablo 2’de özetlenmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin Pandemilerde Aşı Tereddüdü Ölçeği’nin güven eksikliği alt ölçeği 18,0 [12,0] ve risk alt ölçeği 4,0 [3,0] olarak tespit edilmiştir.
Öğrencilerin yaş değişkenleri ile güven eksikliği alt ölçeği ve risk alt ölçeği arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır (sırasıyla, p=0,074 ve p=0,387). Öğrencilerin sosyodemografik özelliklerine göre güven eksikliği ve risk alt ölçekleri Tablo 3’te özetlenmiştir.
Aşı olan öğrencilerin toplam aşı dozları ile hem güven eksikliği alt ölçeği hem de risk alt ölçeği arasında anlamlı negatif ilişki bulunmuştur (sırasıyla r=-0,155 ve p=0,003; r=-0,124 ve p=0,016). Öğrencilerin Covid-19 enfeksiyonu ve aşısı ile ilgili özellikleri ve güven eksikliği alt ölçeği ve risk alt ölçeği Tablo 4’te özetlenmiştir.
Aşı olan öğrencilerin oldukları aşıya göre arasında sadece BioNTech olan öğrencilerin güven eksikliği alt ölçeği puanları sadece Sinovac olanlara göre anlamlı düşük saptanırken, Sinovac ve BioNTech olanlarla anlamlı fark gözlenmemiştir (sırasıyla, p=0,004 ve p=0,053). Ailesinde sağlık çalışanı olan öğrencilerle olmayan öğrenciler arasında hem güven eksikliği hem de risk alt ölçeklerinde anlamlı fark tespit edilmemiştir (sırasıyla, p=0,185 ve p=0,249).
Aşı ile ilgili haberleri takip eden öğrenciler arasında radyo ve televizyon, okullar, sağlık çalışanları ve yakın çevresini haber alma kaynağı olarak kullananlarla kullanmayan öğrenciler arasında güven eksikliği ve risk alt ölçeklerinde anlamlı fark saptanmamıştır (p>0,05). Bununla beraber, haber kaynağı olarak gazete ve dergileri kullanan öğrencilerin güven eksikliği alt ölçeği 16,0 [10,0], risk alt ölçeği 4,0 [3,0] iken, kullanmayan öğrencilerin güven eksikliği alt ölçeği 17,0 [11,0], risk alt ölçeği 4,0 [2,0] olarak bulunmuştur (sırasıyla, p=0,029 ve p=0,012).
Ayrıca, haber kaynağı olarak sosyal medya araçlarını kullanan ve kullanmayanlar arasında güven eksikliği alt ölçeği açısından fark saptanmazken, sosyal medya araçlarını kullananlarda risk alt ölçeği 4,0 [2,8] iken, kullanmayanlarda 5,0 [2,0] olarak tespit edilmiştir (sırasıyla p=0,983 ve p=0,037). Öte yandan, haber kay-
nağı olarak bilimsel makaleleri kaynak olarak kullanan ve kullanmayanlar arasında risk alt ölçeği açısından fark gözlenmezken, bilimsel makaleleri kullananlarda güven eksikliği alt ölçeği 15,0 [15,0] iken, kullanmayanlarda 18,0 [11,0] olarak saptanmıştır (sırasıyla p=0,952 ve p=0,032).
Tartışma:
Covid-19 pandemisi ile ilgili yapılmış çalışmaların önemli bir kısmı da Covid-19 enfeksiyonuna karşı geliştirilmiş olan aşılar üzerindedir. Bu aşıların pandemi esnasında hızla uygulanmaya başlanması ve bununla birlikte yazılı ve görsel basının yanı sıra sosyal medya üzerinde de konuyla ilgili tartışmaların uzun süre gündemde kalması; toplumda aşılanma konusunda kafa karışıklığı ve zaman zaman tereddüde yol açabilmiştir.
Covid-19 aşısına bakışı etkileyen faktörlerin araştırıldığı, 17 ülkede yaklaşık 19 bin katılımcı ile yürütülmüş bir çalışmada, birçok ülkede erkek cinsiyet ve yüksek eğitim düzeyi olan kişilerde Covid-19 aşı kabulü daha yüksek bulunmuştur.(18) Bir başka çalışmada ise 1189 katılımcının yanıtları değerlendirilmiş ve cinsiyet ile aşı tereddüdü arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır.(19) Bizim çalışmamızda da cinsiyet, yaş gibi sosyodemografik özelliklerin aşı tereddüdü ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi olmadığı görülmüştür.
Aşı okuryazarlığının düşük olmasının özellikle Covid-19 aşılarına karşı tutumu etkilediğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.20 Her ne kadar çalışmamızda sağlıkla ilgili bölümlerde öğrenim gören katılımcıların aşı güveni daha yüksek bulunmuş olsa da literatür verileri incelendiğinde sağlık çalışanları ile yürütülmüş birçok çalışmada bile aşı tereddüdünün mevcut oluşu çarpıcıdır.(15,21-24) Sağlık çalışanlarının aşı ile ilgili görüşlerinin değişkenlik göstermesinin, toplumun diğer kesimlerinde de güvensizlik yarattığı düşünülmüştür.
Bireylerin, Covid-19 aşısına sağlık otoritelerinin açıklamalarıyla uyumlu olarak güvenmeye daha yatkın olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmaktadır.(25) Nitekim çalışmamızda bu durumun; katılımcıların %50’sinin aşı ile ilgili görüşlerini etkiliyor olduğu saptanmıştır. Bilimsel olmayan kaynaklardan edinilen bilgiler, özellikle Covid-19 pandemisi döneminde sıklıkla basın ve sosyal medya üzerinde yayılan yalan haberleri destekleyerek kişilerde aşı tereddüdünü arttırmıştır.(25) Türkiye’de sağlık alanında öğrenim görmekte olan öğrencilerle yürütülmüş bir çalışmada ise; aşıların içinde sağlığa zararlı maddeler bulunduğunu düşünen öğrencilerin oranı %33, okul çocuklarına yapılan aşıların zorunlu olmaktan çıkarılmasını isteyenlerin oranı %13,4 bulunmuştur.(26) Bu duruma bir başka örnek olarak, bizim araştırmamızda da katılımcıların %35,1’i aşılanın kısırlık yapabileceğinden şüphelenmektedir.
Çalışmamızda, yapılan aşının çeşidinin de aşı tereddüdü ile ilişkili olduğu görülmüştür. Özellikle sadece BionTech ile aşılanan katılımcılarda uygulanan ölçeğin güven eksikliği alt boyut puanlarının sadece Sinovac ile aşılananlara göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha düşük olduğu saptanmıştır. Bu sonuçtan farklı olarak Hong Kong’da yapılmış bir çalışmada ise Sinovac ile aşılamanın riskli olduğu ve BionTech’in avantajlı bulunduğu bildirilmiştir.(27)
İtalya’da Barello ve ark tarafından 735 üniversite öğrencisi ile yürütülmüş bir çalışmada, her 10 öğrenciden en az birinde aşı tereddüdü görülmüştür.(15) Bununla birlikte, toplum sağlığı açısından aşı konusundaki bilgilendirmelerde öğrencilerin hedef alınmasının sağlık politikaları açısından olumlu olacağı ve bu amaçla öğrencilerin bakış açılarının değerlendirilerek pandemi sonrası dönemde bu noktadan hareketle çalışmalar yapılmasının uzun vadede efektif olacağı düşünülmektedir.
Sonuç:
Aşı karşıtı hareketlerin yaygınlaşması ile birlikte aşı tereddüdü ve aşı reddi oranlarında da dünya çapında bir yükselme meydana gelmiştir. Bu yükseliş Covid-19’a karşı aşılamalarda da kendini göstermektedir. Covid-19 aşılarına yönelik güven eksikliği üniversite öğrencileri arasında da görülebilmektedir.
Bununla birlikte, toplumsal bağışıklığın sağlanmasında ve salgınların önlenmesinde en önemli ve en maliyet-etkin yöntem olan aşılama konusunda bilimsel temelli doğru bilgilendirme önem taşımaktadır. Bu bağlamda üniversite öğrencilerinin konuya bakış açılarının öğrenilmesi, aşılanmaya yönelik tutumlarını etkileyen faktörlerin incelenmesi ve bu alanda kapsamlı çalışmalar yapılması bağışıklama çalışmalarında önemli bir rol oynayabilecektir.
Referanslar
- Yıldırım Baş F. Pandemide aşılamanın önemi ve Covid-19 aşılama çalışmaları. SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2021;28 (COVİD-19 ÖZEL SAYI):245-8
- Vaccines and Immunization. Accessed from https://www.who.int/health-topics/vaccines-and-immunization address on 26.11.2022
- Larson HJ, Jarrett C, Schulz WS, Chaudhuri M, Zhou Y, Dube E et al. Measuring vaccine hesitancy: The development of a survey tool. Vaccine 2015;33(34):4165-75. doi:10.1016/j.vaccine.2015.04.037
- Atac O, Elmaslar B, Yavuz EF, Yurdabak FE, Kaya F, Aktas Samil et al. Attitudes and practices against COVID-19 vaccines in Turkey. North Clin Istanb 2022; 9(5): 484-94. doi: 10.14744/nci.2022.826525.
- de Figueiredo A, Simas C, Karafillakis E, Paterson P, Larson HJ. Mapping global trends in vaccine confidence and investigating barriers to vaccine uptake: a large-scale retrospective temporal modelling study. The Lancet 2020;396(10255):898-908. doi:10.1016/S0140-6736(20)31558-0
- WHO the SVHWG. What influences vaccine acceptance: A modl of determinants of vaccine hesitancy. Accessed from https://www.who.int/groups/strategic-advisory-group-of-experts-on-immunization address on 25.11.2022
- Krammer F. SARS-CoV-2 vaccines in development. Nature 2020;586(7830):516-27. doi:10.1038/s41586-020-2798-3
- Kaya O. Covid-19 aşıları. SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2021;28(COVİD-19 ÖZEL SAYI):31-5. doi:10.17343/sdutfd.905059
- Watson OJ, Barnsley G, Toor J, Hogan AB, Winskill P, Ghani AC. Global impact of the first year of COVID-19 vaccination: a mathematical modelling study. The Lancet Infectious Diseases 2022;22(9):1293-302. doi:10.1016/S1473-3099(22)00320-6
- Yildiz Y, Telatar TG, Baykal M, Aykanat B, Yildiz İE. Covid-19 pandemisi döneminde aşı reddinin değerlendirilmesi. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2021; 11(2): 200-5. doi:10.33631/duzcesbed.827142
- Sağlık İstatistikleri Yıllığı. Published online 2019. Accessed from https://sbsgm.saglik.gov.tr/TR,82338/saglik-istatistikleri-yilligi-2019-yayinlanmistir.html address on 27.11.2022
- Sağlık İstatistikleri Yıllığı. Accessed from https://www.saglik.gov.tr/TR,89801/saglik-istatistikleri-yilligi-2020-yayinlanmistir.html address on 27.11.2022
- Blankenship EB, Goff ME, Yin J, Tse ZTH, Fu K, Liang H et al. Sentiment, contents, and retweets: A Study of two vaccine-related twitter datasets. Perm J 2018;22:17-138. doi:10.7812/TPP/17-138
- Barello S, Nania T, Dellafiore F, Graffigna G, Caruso R. “Vaccine hesitancy” among university students in Italy during the COVID-19 pandemic. Eur J Epidemiol 2020;35(8):781-3. doi:10.1007/s10654-020-00670-z
- Sağlık İstatistikleri Yıllığı. Accessed from https://sbsgm.saglik.gov.tr/TR,71766/saglik-istatistikleri-yilligi-2017-yayimlandi.html address on 27.11.2022
- Çapar H, Cınar F. Vaccine hesitancy scale in pandemics: Turkish validity and reliability study. Gevher Nesibe Journal IESDR 2021;6:40-5. doi:10.46648/gnj.198
- de Figueiredo A, Simas C, Larson HJ. COVID-19 vaccine acceptance and its socio-demographic and emotional determinants: A multi-country cross-sectional study. Vaccine Published online 2022 Nov 10;S0264-410X(22)01310-X. doi:10.1016/j.vaccine.2022.10.051
- Veys-Takeuchi C, Gonseth Nusslé S, Estoppey S, Zuppinger C, Dupraz J, Pasquier J et al. Determinants of COVID-19 vaccine hesitancy during the pandemic: A Cross-sectional survey in the canton of Vaud, Switzerland. Int J Public Health 2022;67:1604987. doi:10.3389/ijph.2022.1604987
- Kinali G, Örgev BK, Örgev C, Topal B, Şahi̇n H. Aşı okuryazarlığı ve Covid-19 pandemisinde yaşama yansıyan tereddüt, aşı reddi ve aşı karşıtlığı üzerine bir araştırma. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi 2022;(38):462-72. doi:10.31590/ejosat.1146670
- Long S, Wu J, Wang S, Zhao Y, Wang J, Zhao S et al. Changes of factors associated with vaccine hesitancy in Chinese residents: A qualitative study. Frontiers in public health 2022;10. doi:10.3389/fpubh.2022.929407
- Özbalıkçı E, Aydın ES, İpek İ, Özen N, Yüceler M, Ateş O et al. The knowledge and opinions of the Faculty of Medicine students about vaccination, immunization, vaccine hesitation and Covid-19 vaccine in Turkey. Turk Hij Den Biyol Derg 2021;78(3):317-32. doi:10.5505/TurkHijyen.2021.39205
- Rich-Edwards JW, Rocheleau CM, Ding M, Hankins JA, Katuska LM, Kumph X et al. COVID-19 vaccine uptake and factors affecting hesitancy among US nurses, March-June 2021. Am J Public Health 2022;112(11):1620-9. doi:10.2105/AJPH.2022.307050
- Harrison EA, Wu JW. Vaccine confidence in the time of COVID-19. Eur J Epidemiol 2020;35(4):325-30. doi:10.1007/s10654-020-00634-3
- Kesgi̇ N Y, Gül Ünlü D. COVID-19 aşısı ve yalan haber: Aşılanma öncesinde bireylerin yalan haber içeriklerini fark etme, takip etme ve teyit etme eğilimlerinin belirlenmesi. Galatasaray Üniversitesi İletişim Dergisi 2021; 35: 32-55. doi:10.16878/gsuilet.914875
- Habi̇b İ, Akgül Ö, Kayacan ZÇ. Sağlık Alanındaki Üniversite Öğrencilerinde Aşılara Yaklaşımın Değerlendirilmesi. Tıp Fakültesi Klinikleri Dergisi 2021;4(3):135-42.
- Tsang SJ. Predicting COVID-19 vaccine hesitancy in Hong Kong: Vaccine knowledge, risks from coronavirus, and risks and benefits of vaccination. Vaccine:X 2022;11:100164. doi:10.1016/j.jvacx.2022.100164